İhtiyati haciz talebinin, ihtiyati tedbir kararından önce olduğu; bu durumda mahkemece, ihtiyati haciz talebinin yapıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ile vekalet ücreti hakkında bir karar verilmesi gerekmekte olup, "menfi tespit davasında alacaklının ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı" gözetilmeden, "ihtiyati haczin menfi tespit davasına bakan mahkemeden isteneceği" yolundaki yanılgılı gerekçeyle, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ihtiyati haciz isteyene yükletilmesinin isabetsiz olduğu-
İhaleye katılmak isteyen kişilerin bankamatik kartlarından bir kısım teminat miktarı pos cihazı ile çekilip icra müdürlüğünün hesabına geçtiği hâlde pos cihazının hata verdiği, hesapta yeterli bakiye bulunmadığı kanısı ile bu kişilerin teminat yatırmadığı kabul edilerek ihaleye katılıp pey sürmelerine izin verilmediği, ihaleye sadece bir kişinin katıldığı, taşınmazın tahmin edilen kıymetinin %50’sinin çok az bir miktar üzerinde bir bedelle ihale edildiği uyuşmazlıkta zarar unsuru oluştuğundan sağlıklı şartlarda yapılmayan ihalenin feshi gerektiği-
Bir borcun ipotekle temin edilmesi halinde alacaklının öncelikle borcu ipotekle teminat altına alınan borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması zorunludur, ancak ipotek miktarı borcu ödemeye yetmiyorsa, borcun ipotekle karşılanamayan kısmı için borcu ipotekle teminat altına alınan borçlu hakkında haciz yoluyla takip yapılabileceği, aynı kuralın ipotekle teminat altına alınan kefalet borçları için de geçerli olduğu-
Her ne kadar ihaleden önce teminatın yatırıldığına dair tutanak mevcut değil ise de, ihale alıcısının İİK'nun 124/3. maddesi kapsamında yatırılması gereken teminatı ihale öncesinde yatırdığı hususunun dosyada mevcut ve birbirini teyit eden delillerle tespit edildiği, teminat alınmasına ilişkin tanık anlatımlarının olayla birebir uyuştuğu, dolayısıyla ihaleden önce teminat alındığı sabit olmakla ve ihalede başkaca bir usulsüzlük de bulunmadığı anlaşılmakla, ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacının ihtiyati haciz istemi İİK.'nun 281/2 maddesine dayalı olup, bu istem mahkemece "...İİK.'nin 281/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz açılmış ve devam eden bir dava sırasında talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbir olup dava açılmadan bu madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile reddedilmiş olsa da tasarrufun iptali davası öncesinde ihtiyati haciz istemini yasaklayan bir hükmün bulunmadığı-
İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması sırasında tehiri icra talep edilmesi ve icra müdürlüğüne başvurularak gerekli teminatın yatırılması halinde icra müdürlüğünce Bölge Adliye Mahkemesinden tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesinin gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından takibe dayanak ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi durumunda, bu karara karşı temyiz yolunun açık olması ve tehiri icra talepli temyiz dilekçesi verilmesi halinde de, icra müdürlüğünce Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesi gerektiği (Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın Yargıtay 12. HD.'nce giderilmesine dair karar)-
İcra mahkemesince "ihtiyati haczin kalkıp kalkmadığı" (İİK. 264/IV9 konusunda verilen kararların temyiz edilebileceği (İİK. 363/11)- İhtiyati haciz kararından sonra, kararın dayandığı teminat mektupları ile ilgili olarak depo kararı verilmesi istemiyle ticaret mahkemesinde dava açan alacaklının, İİK. 264/I'deki yükümlülüğünü yerine getirmiş alacağı–
İpoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı ve ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Limit ipoteği akdine dayanılarak alacaklı banka kullandırdığı gayrınakdi kredi (teminat mektubu kullandırılması) nedeniyle doğmuş komisyon ve sigarta pirim alacağı bedelinin tahsili ve mer’i teminat mektubu bedelinin depo edilmesi amacıyla, aldığı ipoteğe istinaden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takipte, borçlunun teminat mektuplarının süreli olup süresinde risk gerçekleşmediğinden doğmuş bir borcun bulunmadığı gerekçe yapılarak takibin iptali istemi karşısında, mahkemece bilirkişi vasıtası ile yapılan hesaplamada tesbit edilen nakdi borç için takibin yapılabileceğinin kabulü yerinde ise de, satışla ipotek sona ereceğinden bakiye satış bedeli üzerinde alacaklı bankanın rehin hakkı olduğu gözardı edilerek teminat mektubuyla ilgili depo kararı istemi yönünden takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun mevcut hacizlerin kaldırılması ve hacizli mallarının satılmasını önlemek için, takip giderleri ve faizleri ile birlikte borcun tamamını karşılayacak ve her an paraya çevrilebilecek muteber ve kesin banka teminat mektubunu takip dosyasına ibraz ettiğine göre, icra müdürlüğünce teminatın kabul edilerek hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 72/3. maddesindeki 'para' tabiri dar yorumlanarak istemin reddini isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.