Mahkemece İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminat alınması yeterli iken ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
İki tarafa borç yükleyen bir sözleşme -ortaklık sözleşmesi, kira sözleşmesi, satış sözleşmesi, «avukatlık ücret sözleşmesi», «protokol» vs.- gereğince düzenlenmiş olan senetlerin «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» takibe konu yapılamayacağı, bu senetlere dayalı takiplere borçlunun «borca itiraz»da bulunması («borçlu olmadığını» ileri sürmesi) halinde, borca itiraz»ın kabul edilerek «takibin iptali» gerekeceği—
Bononun teminat olarak verildiğinin alacaklı tarafından açıkça kabul edilmesi halinde İİK. mad 170/a uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Teminat mektuplarının paraya çevrilmesi sebebiyle oluşan alacağın, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte istenemeyeceği—
11. HD. 05.06.2013 T. E: 2012/7504, K: 11699-
Şuf’a davasında davacının «satış bedelinde muvazaa olduğu» iddiasını ileri sürmesinin kötüniyetli davranış olarak değerlendirilemeyeceği, “bu muvazaa iddiası nedeniyle davanın uzadığını, bu nedenle şuf’a bedelini geç aldığını, bu gecikmeden doğan zararın tazmini” iste-miyle alacak davası açan şuf’a davası davalısının bu isteminin kabul edilemeyeceği-
Tasarrufun iptali davalarında; alacaklı davacının alacağının gerçek olması, kesinleşmiş bir icra takibi bulunması, alacaklının İİK.'nın 105. veya 143. maddesi uyarınca kat’i veya geçici aciz belgesi sunması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olmasının dava ön şartlarından olduğu-
Dava niteliği itibariyle İİK’nun 67.maddesinde yer alan itirazın iptali davasında, kira sözleşmesindeki %15 artış şartına göre hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflar arasındaki sözleşmede “temerrüt faizinin, temerrüt tarihinde bankanın kısa, orta ve uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek olanının %50 fazlası nispetinde uygulanacağı” hüküm altına alındığına göre, davacı bankanın davalıların temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı cari faiz oranları ve buna göre uygulanması gereken temerrüt faiz oranı saptanıp, uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.