Takip konusu çekteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti alacaklıya ait olup, alacaklı vekili tarafından, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin, imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme de bulunmadığına göre, mahkemece, bu konuda uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Adli tıp kurumu raporunun içeriği itibariyle dosyada daha önceden aldırılan raporlar arasındaki çelişkiyi gidermediği görülmekle mahkemece farklı bir kurumdan konusunda uzman kişilerin yer aldığı heyet raporu aldırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği -
Ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal tescil olmadığı taktirde tenkis istemi-
Taraflar arasındaki birleştirilen sözleşmenin iptali ve kooperatif üyeliğinin tescili davası-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgöremezlik tazminatı ile geçici işgöremezlik tazminatı istemi-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 13.09.2012 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün uğradığı tedavi gideri, manevi tazminat, motosiklet hasar bedeli talebine ilişkindir...
9. HD. 16.07.2018 T. E: 5737, K: 15043-
Davacıya sigortalı aracın takıldığı havai hattın yüksekliğinin ilgili mevzuatta müsaade edilen seviyenin altında, trafiğin seyrini engeller vaziyette tesis edildiğinden ya da gereğinden fazla sehim yaparak araçların seyrine engel teşkil ettiği ve havai hattın uygun olarak tesis edilmemesinin olayın oluşu üzerinde tamamen etkili olduğundan davalı B. Elk.Dağt. A.Ş.'ın %100 kusurlu olduğu yönündeki Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu benimsenerek, davanın kabulüne, 4.383 TL rücu tazminatının 21.05.2010 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasının doğru olup onandığı-
Dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği- Somut olayda davacı erkeğin yargılama devam ederken ölümü üzerine önceki eşinden olan çocuğunun mirasçısı olarak Türk Medeni Kanunu’nun kendisine tanıdığı "sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine" yönelik olarak davaya devam edebilme hakkını kullanarak davayı sürdürebileceği-
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK 60. maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcının zararın fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı- Olay tarihinin 08/07/2009 olduğu, eldeki tazminat davasının 30/10/2014 tarihinde açıldığı, ceza mahkemesi tarafından mahkumiyet kararının 02/06/2010 günü davacı tarafa tefhim edildiği, bu nedenle davacı tarafın fiili, faili ve zararı öğrendiği tarihin en son 02/06/2010 olduğu, ceza mahkemesi karar tarihi ile eldeki dava tarihi arasında 4 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin dolduğu, İlk derece mahkemesince 1 yıllık süreden bahsedilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.