Vasi, 3. kişinin uzun zamandır hasta olup akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli bulunmadığını, hacir altına alındığını ve kısıtlı adına İİK.nun 89/1 ve 89/2. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine itirazda bulunulamadığını ileri sürmüş olup, hukuki işlemlerde, tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmesi getirdiği-
Takip konusu bonoda “tanzim yeri” bulunmadığı gibi, senedi tanzim edinin ad ve soyadı yanında yazılı bir “yer adı”da bulunmadığından, takip konusu senet “bono” sayılmayacağından, bu durumda icra mahkemesince “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra, alacaklı duruşmada yeniden bilirkişi raporu alınması talebinin olmadığını beyan ettiğine göre, mahkemece aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın raporuna göre borçlunun imzaya itirazının kabulü gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Bir çek veya senette bir kısım yazıların farklı el ürünü olmasının, senet veya çekin geçerliliğine etkili olmayacağı-
398 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki 179/873 payını dava dışı Ö.'e satış suretiyle temlik ettiğini, daha sonra sırasıyla Ö.'in dava dışı Gürhan'a, Gürhan'ın da davalı Ö.'e yine satış suretiyle devrettiğini, ehliyetsiz olduğu dönemde hile ile taşınmazın elinden alındığını, davalı ile dava dışı ara maliklerin kötü niyetli olduklarını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline-
Öncelikle davacının tedavi gördüğü tüm sağlık kuruluşlarından tedavisiyle ilgili belge, hasta tabela ve müşahade kağıtları ile grafilerinin getirtilmesi, işlem tarihinde hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığının saptanması bakımından 2659 Sayılı Yasa'nın 7. ve 16. maddesi hükümleri uyarınca Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinden rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde, diğer iddiaları üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 89/3. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük yasal süre geçtikten sonra dava açılması mümkün olmadığı- İcra takibinde yapılan ödemenin davacı şirket adına yapılmaması sebebiyle davacı şirket tarafından açılan davanın reddi gerektiği- Diğer davacı, takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş olup, mahkemece, davacının takibe konu senedin keşide tarihinden önceki döneme ait resmi kurumlar nezdinde atmış olduğu imza asılları getirtilerek imza incelemesi yapılması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.