Temerrüt nedeniyle tahliye istemi-
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi kira söz- leşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Kiraya veren sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde dava açarak süre bitimi nedeniyle tahliye talep edebileceği- Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi süresiz olarak uzar. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 347. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzamış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği, ancak on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebileceği-
25.02.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 6111 Sayılı Kanunun konuya ilişkin 17. maddesinin 25. Fıkrasının (ç) bendinde yasadan yararlanma koşullarının belirtildiği, (d) bendinde ise kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuruda bulunulması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarın öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur hükmüne yer verildiği, Kanun'un bu açık hükmü karşısında davalı borçlunun yasada belirtilen süre ve şekilde başvuru ve ödemelerinin olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin zorunlu olduğu-
2011 yılı Ağustos kirası sözleşmede belirtilen şekilde ay başında ilk 3 iş günü içerisinde ödenmediğinden muacceliyet şartının gerçekleştiği, bu nedenle mahkemece ödenen kiralar mahsup edildikten sonra kalan kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına ve gerçekleşen temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemi-
Taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesinin bir unsuru (şartı) çekişmeli ise; bu unsurun varlığının da aynı değerde yazılı bir delille, ya da kesin delil niteliğindeki yemin delili ile kanıtlanması gerektiği- Başlı başına delil kabul edilemeyeceği tartışmasız olan isticvap davetiyesi göndermek suretiyle, davalının da duruşmalara katılmaması karşısında, davacının aylık kira bedelini ispatladığının kabulü mümkün olmadığı gibi bu kabul şekli yasal da olmadığı, kaldı ki açıklandığı gibi, kira sözleşmesinde nizalı döneme ait belli bir kira tutarı veya artırım oranı da yazılı bulunmadığından isticvapa uyulmamakla belli bir miktarın kabul edildiğinden bahsetmenin de mümkün olmadığı-
Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel(istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekeceği- Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı iş yeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür, kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiralayana götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak PTT kanalıyla gönderilmesi gerekeceği- Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu hususta göz önünde tutulması gerektiği-Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemeyeceği, ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerli olacağı-
Temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi istemi-
Davacının ileri sürdüğü yıllık kira parası miktarına göre HUMK. mad. 288 hükmü uyarınca kira ilişkisinin yazılı belge ile kanıtlanması gerekip, ispat külfeti davacıya düştüğünden, davacının, iddiasını yazılı belgeyle kanıtlayamadı durumda davacının delil listesinde her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayandığı göz önüne alınarak davacının davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.