İştirak nafakasının, küçüğün reşit olduğu tarihte kendiliğinden sona ereceği göz önüne alınarak küçüğün reşit olduğu tarih itibariyle nafaka borcunun bulunup bulunmadığı hususunda gerektiğinde bilirkişiye de başvurulmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği-
Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmadığı, aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olmasının da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmediği, 74 yaşında olan ve yetim maaşı ile kirada oturan davalıya ödenen yardım nafakasının davacılar için kanuni bir ödev haline gelmiş olduğu gözetilmeden davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin doğru görülmeyeceği-
3. HD. 22.02.2016 T. E: 2015/17076, K: 2235-
Hakkında yapılan takip kesinleşmeden (kendisine icra emri tebliğ edilmeden) önce icra kefilinin muvafakatı geçerli olmayacağından, bu muvafakat üzerine yapılan maaş haczinin de sonuç doğurmayacağı (icra kefilinin, icra emri tebliğinden ve sürelerden feragat etmiş olsa bile, takip kesinleşmeden kefilin maaşına haciz konulamayacağı)-
Her ne kadar davacı ıslah ile talebinin iştirak nafakasının artırımı olduğunu belirtmiş ise de, dava tarihi itibari ile reşit olan davacı lehine hükmedilen iştirak nafakasının kanunen sona ermiş olduğu, bu itibarla talep edilen nafakanın niteliğinin yardım nafakası olduğu, buna göre mahkemece, yardım nafakasının şartları değerlendirilerek ve davalının gelir durumu nazara alınarak sonucuna göre hüküm verilmesi gerektiği-
Evlenmenin kişiyi ergin kılacağı, babanın çocuğuna bakma mükellefiyetinin onun ergin olmasıyla sona ermesi gerekeceği; ancak küçük ergin olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisinden yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabileceği-
3. HD. 11.04.2016 T. E: 5316, K: 5489-
«İştirak nafakası»nın devam süresini, icra mahkemesinin saptayabileceği-
Davacı kızın Almanya’da ikamet ettiği, öğrenci olduğu, bekar olup yalnız yaşadığı, yarı zamanlı bir işte çalıştığı ve 400 Euro kazandığı, geri ödemeli 450 Euro devlet kredisi aldığı, 650 Euro kira ödediği, malvarlığının bulunmadığı; davacının yardım nafakası talebinde mirasçılık sırasına göre davalı ile aynı ölçüde başvurabileceği dava dışı annenin SSK emeklisi olduğu ve 1500 TL gelirinin bulunduğu, kendisine ait iki ev, yaklaşık 20.000 metrekare tarla, 2000 model arabası bulunduğu; davalı babanın ise sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin kolluk araştırılması yaptırılmadığı ancak evli ve SSK çalışanı olduğu, Eylül 2014 maaş bordrsouna göre 963 TL maaş aldığı görülmüş olup, mahkemece; davalının ekonomik ve sosyal durumu yeterince araştırılmadan düşük miktarda yardım nafakası takdir edilmiş olduğu görüldüğünden, bu husus ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilip, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının Almanya'da üniversite öğrenimi gördüğü almış olduğu 450 Euro devlet kredisinin geri ödemeli olduğu ve yurt dışındaki yaşam koşulları nazara alınarak, daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.