Şuf’a konusu paya ait nef’i ve hasar ne zaman davacıya geçer?-
3. HD. 15.03.2016 T. E: 3287, K: 3836-
Vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istekleri-
Uyuşmazlıkta, davalının dava konusu edilen parsel ile aynı tarihlerde davacı ve dava dışı kardeşi adına da komşu taşınmazların alındığı yönündeki savunmasının değerlendirilmesi bakımından sözü edilen bu taşınmazların tapu kayıtları ile akitlerinin getirtilerek, çekişme konusu taşınmazın muris adına tescil edildiği tarihte davalının yaşının tespiti ile mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temlikin savunmada ileri sürüldüğü üzere bir hakkın devri mi yoksa diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla mı yapıldığı hususunun tereddüte yer vermeyecek biçimde tespitinden sonra hüküm kurulması gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mirasbırakanın okur-yazar olduğunun tarafların da kabulünde olduğu, ancak mirasbırakanın, imza atmakta kullandığı sol elinin rahatsız olması nedeniyle okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçtiği ve vasiyetnameyi sağ elinin baş parmağını bastırmak suretiyle imzaladığı, ne var ki, vasiyetnameye katılan tanıkların, mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını vasiyetnameye yazdırmadığı, buna göre, yasada gösterilen şekle uygun olarak düzenlenmemiş olan vasiyetnamenin bu gerekçe ile iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Mirasçılıktan çıkarılanın, çıkarma tasarrufunda, çıkarma sebebi hakkında miras bırakanın açık bir hatasının bulunduğu usulen açılan dava sonunda ispat edilmedikçe, ancak saklı payını alacağı, mirasçılıktan çıkarılanın altsoyuna karşı açılan davada, mirasçılıktan çıkarma tasarrufu iptal edilmişse, bu iptalin miras bırakanın eşinden başka çıkarmadan istifade eden diğer mirasçıların hakkını etkilemeyeceği -
Türk Medeni Kanununun 512/3. maddesi uyarınca mirastan ıskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olduğu, başka bir deyişle davacının temyiz eden K. ve M.'den saklı payını isteyebileceği ve bunlar yönünden davaya tenkis davası olarak de­vam edilmesi gerektiği-
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'ndan alınan önceki rapor ve bu davada aynı kuruldan alınan raporun oybirliği ile ancak farklı yönde tanzim edildiği, raporları düzenleyen kurullarda yer alan iki üyenin her iki raporda da imza sahibi olduğu, davalıların bu yöne ilişkin itirazları dikkate alınmak ve dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiler giderilmek üzere dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tenkis davalarında bir yıllık hak düşürücü sürenin, saklı paylı mirasçının (davacının), bu payının zedelendiğini öğrendiği tarihten itibaren başladığı- Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davada, vasiyetnameyi ve buna bağlı olarak saklı paylarının zedelendiğini öğrenen davacıların 1 yıllık hak düşürücüde tensik davası açtıkları anlaşıldığından, tenkis davasının hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilemeyeceği-
Yargılıkça görevsizlik veya yetkisizlikten davanın reddi ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi durumunda yargılama giderleriyle avukatlık ücretine dair istemlerin görevsizlik yahut yetkisizlik kararı veren mahkemece hüküm altına alınmasının gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.