Adli Tıp Kurumu raporuna göre vasiyetname aslı ibraz edilmediğinden ve vasiyetname içeriği yazıların miras bırakana ait olduğunun tespiti de mümkün bulunmadığından vasiyetnamenin iptal edilmesi gerektiği-
Vasiyetnamenin iptali istemiyle açılan davada tenkis isteğinin de bulunduğunun dikkate alınmasının ve sadece vasiyetname iptali değil tenkis isteği yönünden de değerlendirme yapılmasının gerekeceği-
Vasiyetnamenin iptali, olmadığı halde tenkis istenen davada tarafların dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olduğu, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar etmiş olacağı-
Vasiyetnamenin saklı payları zedelediği iddiasının tenkis istemini de içermekteyse de, buna yönelik bozmadan kararından sonra yapılan duruşmada davacıların vekili "bizim talebimiz vasiyetnamenin iptaline ilişkindir, bozma ilamına uyulması da mahkemenin takdirindedir" şeklinde beyanda bulunmuş ve tenkise yönelik de talepleri olduğunu belirtmemiş olduğundan, direnme kararının isabetli olduğunun kabulü gerektiği-
3. HD. 10.05.2016 T. E: 2015/15582, K: 7383-
Vasiyetname düzenlerken, sulh hukuk hakiminin de MK. 532-535’de gösterilen şekil koşullarına uymak zorunda olduğu -
Davacı tarafça vasiyetnamenin iptali nedenleri arasında murisin vasiyetnameyi yaptığı tarih itibariyle vasiyetname yapma yetisine sahip olmadığı yönünde iptal nedenine dayanıldığı açık olmakla,mahkemece murisin hukuki işlem ehliyetine haiz olup olmadığı konusunda tüm deliller toplanarak, ehliyetsiz olduğu iddia edilen murise ait doktor raporları, tıbbi belge,film grafilerinin de getirtilmesi suretiyle Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp,murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarih olan .......... tarihi itibariyle hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığının tespiti suretiyle hüküm kurulması gerekirken, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadan,sadece dinlenen tanık beyanları doğrultusunda değerlendirme yapılması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesinin doğru olmadığı-
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Somut olayda ise, davacı tarafından yalnızca maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcı yatırıldığı ve davanın devamı süresinde eksik harç da tamamlanmadığı halde yargılamaya devam edildiğinin, hüküm kısmında da başlangıçta alınan harcın yeterli olduğuna ilişkin hatalı şekilde hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece yapılacak işin; Harçlar Kanunu'nun 16. maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusu taşınmazın değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini gerekirse keşif yapılarak belirlemek, ardından nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olması gerekeceği-
Dava konusu el yazılı vasiyetnameye muris tarafından "Bu vasiyetim eşimin evlenmemesi şartı ile geçerlidir" şeklinde bir şart konulduğu, muris tarafından vasiyetnameye konulan bu şart, bir kişinin en temel haklarından olan evlenme hakkına bir sınır getirmesi nedeni ile, hukuka aykırı şart kapsamında olduğundan yapılan vasiyetnamenin geçerliliğini yitirdiği-
3. HD. 12.11.2018 T. E: 5403, K: 11342-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.