Davacı tarafından borçlu hakkında takip işlemi yapılmış olmasına, davacının davalı borçlunun adına kayıtlı dava konusu taşınmazlardaki hissesi ile miras paylarını çocukları olan diğer davalılara devretmesine, davalı tarafından ileri sürülen istinaf sebeplerinin İİK 265. maddesinde belirtilen sebeplerden olmamasına ,tasarrufun iptali davasının ön koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun mahkemece yapılacak yargılamada sırasında değerlendirilmesi gereken hususlardan olup davanın esasını ilgilendirmesine, davalılar arsındaki akrabalık nazara alındığında İİK 281/2 ve devamı maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının somut olayda bulunduğuna göre, dosya kapsamına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre mahkemesince ihtiyati haciz kabul kararına yönelik olarak yapılan itirazın reddine ilişkin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu- Öte yandan davalılar vekili teminatın düşük olduğunu, icra takibinin 275.239,88 TL miktar ile açıldığını, bu miktar üzerinden teminat alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de, eldeki dosyada davacı alacak miktarını 10.000,00 TL olarak belirtilmiş ve mahkemesince bu miktar üzerinden %15 tutarında teminat alınmıştır. Söz konusu teminat davanın kısmi dava olarak açılıp, bu aşamadaki değerine göre yerinde olmakla birlikte ileride dava değerinin arttırılması ile birlikte teminat miktarının da arttırılması mümkün olduğundan bu aşamada teminata ilişkin yapılan istinaf talebinin de reddi gerektiği-
Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15.maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerektiği-
Sadece kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminatın tahsili için yapılan icra takiplerinde idarelerin mal, hak alacaklarının haczedilemeyeceği-
Önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olmasının, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel olmadığı, zira, borçlunun şikayet hakkının her haciz nedeniyle yeniden doğacağı-
İcra dosyasında alınan bilirkişi raporunda, haczedilen malların tarihi eser niteliğinde olduğu, vasıf ve yapıları gereğince satışa konu edilemeyeceklerinin, ilgili antikaların yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğu gibi, eserlerin Anıtlar Müzeler Genel Müdürlüğü Türk ve İslam Eserleri Müzesinde sergilenmesi gerektiğinin bildirildiği, bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayeti kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğundan, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.