506 Sayılı Kanun'un geçici 20. maddesi kapsamında kurulan sandıklarca bağlanan aylıkların 5510 Sayılı Yasa'nın 93/1. maddesi uyarınca haczi mümkün olmayıp, 506 Sayılı Kanun'un 128. maddesi gereğince kurulmuş olan sandıklardan alınan maaşların ise İİK.nun 83.maddesi uyarınca 1/4'ten aşağı olmamak üzere kısmen haczinin mümkün olduğu; dolayısıyla borçlunun maaşını aldığı vakıf sandığının statüsü incelenerek, haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesi gerekeceği-
5510 sayılı Kanunun 93. maddesi gereğince borçlunun SSK’dan aldığı emekli maaşının tamamının -nafaka borçları dışında- haczedilemeyeceği-
İcra mahkemesince, HMK'nun 26. maddesi gereğince borçlunun talebi ile bağlı kalınarak haczedilmezlik şikayeti ile ilgili karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinde verilen tedbir kararının zamanaşımını kesmeyeceği-
6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesinin son fıkrası uyarınca, icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi isteneceği ve haciz işleminin sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanacağı, on gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamayacağı-
İİK'nun 83/c maddesi gereğince; taşınmaz üzerinde ipotek bulunması halinde, teferruatın, taşınmazdan ayrı haczinin mümkün olmadığı, bu maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olmasının yetmeyeceği, TMK'nun 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşımasının zorunlu olduğu-
«Arabacı», «kayıkçı» ve «hamal»ın, İİK. mad. 82/4 anlamında ‘meslek sahibi’ sayılmayacağı (‘teşebbüs sahibi’ sayılacağı)–
İlamda yer alan ve "tapudan yol olarak terkinine" yönündeki hüküm yasadan kaynaklanan ve tazminat verilmesine ilişkin kararın sonucu olup, taşınmazın aynının ihtilaflı olduğunu göstermeyeceği, takip konusu tazminat ilamının infazı için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-
Haciz işleminin, talimat yoluyla değil de, doğrudan resmi kuruma haciz müzekkeresi yazılarak yapılmış olduğu, buna göre, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin şikayetleri incelemeye yetkili olduğu anlaşılmakla, mahkemece, dosya tefrik edilerek yetkisizlik ile birlikte dosyanın yetkili Adana İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu belediye hesapları üzerine konulan hacizlerde, hesapların vergi, resim ve harç hesabı olarak açıldığı ve emlak vergisi hesabı olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı, bu haliyle anılan hesaplardaki paranın haczinin mümkün olmayıp,hesaplardaki paranın kamu hizmetinde kullanılmamasının durumu değiştirmeyeceği ve hesaplardaki haczin kaldırılması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.