3. kişi durumundaki bankanın, borçlunun mevduatına haciz konulduğunun kendisine “doğrudan doğruya haciz yazısı” veya “haciz ihbarnamesi” gönderilerek haczedilmesi halinde “haciz konulan mevduat üzerinde bankanın hapis ve rehin hakkı ile takas ve mahsup haklarının bulunduğunu” bildirmesinin “istihkak iddiası” niteliğinde olduğu, bu durumda icra müdürlüğünce İİK.’nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği, “hesaptaki paranın derhal icra dosyasına gönderilmesi” nin bankaya bildirilemeyeceği -
Tasarrufun iptali davası açan alacaklının kendisine tebliğ olunan dava dilekçesi ile taşınmazının haczedildiğini öğrenmiş olan borçlunun, 7 günlük süre içinde haczedilmezlik şikayetinde bulunması gerekeceği-
İcra dosyasında taraf olmayan üçüncü kişinin şikayet yoluyla haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği, ancak istihkak prosedürüne göre haczin kaldırılmasını talep edebileceği-
Şekli haciz tutanağında borçlunun haczi kabil malının bulunamadığına ilişkin tespitin, asıl borçluya yönelik tüm yasal yolların tüketildiği anlamına gelmeyeceği-
Üzerine haciz konulan ve henüz paylaştırılmamış miras payındaki bir mal satılamaz; ancak, bu malın paraya çevrilebilmesi için, icra tetkik mercii alacaklıya ya da icra memuruna şüyuun giderilmesi davası açılmak üzere yetki verebileceği-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin ilamlarla ilgili yapılacak ödemelerde 6487 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin hükümlerinin uygulanacağına ilişkin anılan maddenin 12. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden uygulanırlığı kalmadığından, imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin ilamlardan kaynaklı takiplerde, borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu-
Haciz konulan bir mal veya hakkın haczedilemezliğine yönelik iddianın, ancak borçlu tarafından ileri sürülmesi halinde icra mahkemesince incelenebilecek bir husus olduğu, bu konuda üçüncü kişinin borçluya ait bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğini ileri sürerek 89/1 ihbarnamesine dayalı haczin kaldırılması ve ihbarnamenin iptali istemi ile yaptığı şikayetin dinlenemeyeceği-
Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiği- Buna göre, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için 'fiilen kamu hizmetinde kullanılma' koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenebileceği- Borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için, o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiğinin tartışmasız olup, bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için ise, o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerektiği-
İİK’nun 82/1 maddesinde öngörülen haczedilmezlik hükmünün Türk devlet malları için öngörülmüş olduğu, bu hükmün yabancı devlet mallarını kapsamadığı; yabancı devlete ait olup ülkede bulunan diplomatik ve konsolosluk amaçları için kullanılmayan mallara (taşınmazlara) karşı cebri icra yapılabileceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.