Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiği- Buna göre, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için 'fiilen kamu hizmetinde kullanılma' koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenebileceği- Borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için, o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiğinin tartışmasız olup, bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için ise, o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerektiği-
İİK’nun 82/1 maddesinde öngörülen haczedilmezlik hükmünün Türk devlet malları için öngörülmüş olduğu, bu hükmün yabancı devlet mallarını kapsamadığı; yabancı devlete ait olup ülkede bulunan diplomatik ve konsolosluk amaçları için kullanılmayan mallara (taşınmazlara) karşı cebri icra yapılabileceği–
Borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, dosya borcu, haciz konulan banka hesaplarındaki paraların gönderilmesi ile kapanmış olduğundan, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ve faize itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Birikmiş nafaka için emekli maaşından 1/4 oranında kesinti yapılabileceği-
Bozma kararına karşı hangi gerekçeyle direnildiğine, kararının hangi nedenle doğru bulunmadığına ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmezken, ispat külfeti kendisine ait olan borçlu tarafa, mahcuzların hazır edilmeleri hakkında gerekli meşruhatı havi herhangi bir ihtar tebliğ edilmeksizin diğer 5 araç yönünden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığına ilişkin bozma sebebi yönünden direnme gerekçesi oluşturulduğu uyuşmazlıkta; borçlu vekili tarafından 9 adet araç yönünden haczedilmezlik şikâyetine başvurulduğu, ancak her bir aracın ayrı ayrı haczedilmezlik şikâyetine de konu edilebileceği de gözetildiğinde, bu hâliyle anılan direnme kararının Anayasa'nın ve Kanun’un aradığı anlamda gerekçe içerdiğinden söz edilemeyeceği-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihi 30.06.2010 olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanun’unun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihle aynı güne ilişkin olduğundan anılan maddenin olayda uygulaması gerekeceğinden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu belediyenin mal, hak ve alacaklarının haczinin mümkün olmadığı-
Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 s. TBK.’nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin karına iştirak hakkına sahip olduğundan ortağın kişisel alacaklılarının, borçlu ortağın şirketteki kar payını İİK.nun 89. maddesine göre haczettirebilecekleri, ayıca, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczinin mümkün olduğu (6098 s. TBK. mad. 638)-
Somut olayda; ... 2. İcra Müdürlüğünün 2007/... E. sayılı takip dosyasında borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun haczedilmezlik şikayeti üzerine, Karacabey İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20/01/2014 tarih, 2013/... E. - 2014/... K. sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği, kararın yasa yollarından geçerek 16/12/2014 tarihinde kesinleştiği, yetkisizlik kararı üzerine tarafların dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmadığı, Karacabey İcra Hukuk Mahkemesi'nce dosyanın resen, yetkili ... İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği- Her ne kadar yetkisizliğe ilişkin mahkeme kararında "davanın niteliği de nazara alınarak dosyanın resen davayı görmekle yetkili ... İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine" şeklinde hüküm kurulmuş ise de; yukarıda anılan açık kanun hükmü gereğince tarafların istemi olmadan mahkemece şikayet dosyasının resen yetkili mahkemeye gönderilmesinin usulüne uygun bir gönderme olarak kabul edilemeyeceği-
Yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; artık, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine borçluya haczi kabil mallarını bildirmesi için süre verilmesi gerekmediğinden, mahkemece, borçlunun şikayet gerekçesi olan Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin son fıkrası yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Özürlü borçluya ait sakat aracının, sakatların yer değiştirebilmesi için zorunlu olan hareketli sandalye niteliğinde bulunmaması nedeniyle, sermaye unsurunun ağır bastığı lüks sayılan kara nakil vasıtası konumunda bulunduğundan, borçlu tarafından ileri sürülen haczedilmezlik şikayetinin dinelemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.