İcra mahkemesinin (tetkik merciinin) –bozma kararından sonra- kendiliğinden tarafları duruşmaya çağırarak, gelmeseler bile «haczedilmezlik şikâyeti» hakkında icabeden kararı vermesi gerekeceği–
Takibin kesinleşmesinden sonraki bir tarihte, borçlunun emekli maaşının 200.00 TL’lik kısmı için haciz konmasına muvafakat etmesinden sonra, emekli maaşına bu miktar için haciz konması üzerine, şikayet yolu ile “haczin kaldırılmasını” isteyemeyeceği–
Valilikler, İçişleri Bakanlığı’nın taşra teşkilatı olup genel bütçe kapsamında kamu idaresi olduğundan, valiliğe ait malların haczinin mümkün olmadığı-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığının araştırılmasında sabit faizli konut finansmanı kredisi sözleşmesinin dışında kredi kullandırılıp kullandırılmadığının araştırılıp sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Haczedilen taşınmazın değerinin borçlunun haline münasip ev alabileceği değerden fazla olması halinde şikayetin kısmen kabulü ile taşınmazın borçlunun haline münasip ev alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden haline münasip ev alabileceği değerin borçluya, kalanın ise alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Anonim şirkette hisse senedi çıkarılmış ise, bu hisse senetlerinin İİK’nun 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce fiilen haczedilip muhafaza altına alınabileceği; hisse senedi çıkarılmamış ise, borçlunun 3. kişi nezdinde bulunan bu hisselerinin, İİK’nun 94. maddesi gereğince, icra müdürünce bizzat şirket merkezine gidilerek, pay defterine işlemek suretiyle haciz işleminin gerçekleştirebileceği-
Mahkemenin bozmadan önceki, 25.02.2014 tarih ve 2013/... E. - 2014/... K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2 nolu bendinde; şikayete konu üç adet ... Bankası hesabındaki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği ve anılan hüküm kısmının alacaklı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesine rağmen, bozmadan sonra kurulan 21.11.2019 tarih ve 2015/... E. - 2019/... K. sayılı kararında, daha önceden kaldırılmasına karar verilen hacizlerle ilgili olarak bu kez şikayetin tümden reddine karar verilmesinin, borçlu aleyhine kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olduğu-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığından, borçlunun daha mütevazi semtlerde edinebileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmesi gerektiği-
6552 sayılı Belediye Kanunu'nun 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümlerinin, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanacağı, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürürlükten kaldırıldığı, bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.