Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı hesabından, belediyelere yapılacak ödemenin haczedilebileceği-
Borçlunun bir dosyadaki haczedilmezlik şikâyetinden vazgeçmiş olmasının, diğer dosyalarda haczedilmezlik şikâyetinde bulunmasını önlemeyeceği–
Borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan tarım arazisinin haczedilemeyeceği, borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekeceği, yani geçimini çiftçilik ile temin etmesi gerekeceği, bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabileceği-
İSKİ tarafından İcra Mahkemesi'ne sunulan 02.06.2016 tarihli yazı cevabında söz konusu alacaklar, çevre ve temizlik vergisi payı olarak nitelendirilmiş ise de, şikayet üzerine haciz konulan paraların gerçek niteliği, mahkemece gerektiğinde yerinde uzman bilirkişi aracılığı ile denetlenerek belirlenmesi gerekip eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun hayvan yetiştiricisi olup olmadığının keşifle saptanması gerektiği–
İstihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığının davanın ön koşullarından biri olduğu, haczin mevcut olup olmadığının, Mahkemece, davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği, somut olayda, UYAP sisteminden yapılan kontrolde; alacaklı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduktan sonra dilekçe ile, alacağın haricen tahsil edilmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, İcra Müdürlüğü’nün ......... tarihli kararı ile talep gibi işlem yapılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece bu bilgilere göre; istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu kooperatif üyelik ve durak hakkının davalının mülkiyetinde değilse kendisine ait olmayan hattı diğer davalıya mülkiyet olarak devir etmesinin (tasarrufta bulunmasının) mümkün olmayacağı- Dava konusu edilen hat üzerine haciz konulması ve hattın açık artırma ile satılmasının mümkün olmadığı, zira böyle bir hat, İİK'nda haczedilebilir bir mal, hak ya da alacak olarak öngörülmediği (12. HD. 27.04.2004 T.6198/10380; 3.12.2004 T. 20157/25034 kararları da bu yöndedir), kaldı ki muvazaa davası sonunda verilen bir kabul kararı üzerine cebri icra yetkisi verilecek bir hak da söz konusu olmayacağı, başka bir söyleyişle icra dairesince satışa çıkarılacak bir mal veya hak da bulunmayacağı, sonuçta davaya konu edilen kooperatif üyelik ve durak hakkı ile ilgili borçlunun yaptığı iptale tabi bir tasarruftan söz edilemeyeceği-
İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde; ispat külfeti borçluya ait olup, isbatın ise mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile mümkün olduğu, İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın sonuçlandırılmasının mümkün olmadığı-
Borçlunun aynı binada veya başka yerlerde evlerinin olmasının, meskeniyet şikayetinin dinlenilmesine mani olmadığı, birden fazla evi hacizli olan borçlunun, istediği ev için meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, ancak bu tercihini makul bir sebep olmadan değiştiremeyeceği-
Borçlunun, haczedilen taşınmazının; hâline uygun mesken olduğundan haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikâyet yolu ile talep ettiği, alacaklının da icra mahkemesinde duruşma sırasında şikâyetin reddini talep ederek şikâyete karşı koyduğu, hacze konu taşınmazın hâle uygun mesken değerinden daha fazla değerde olduğu yapılan keşifle tespit edildiğinden, şikâyetin kısmen kabulüne kabul verilmesi sonucunda alacaklının kısmen haksız çıktığı; şikâyet sonunda hükmedilecek vekâlet ücretinin de yargılama giderlerine dahil olup, şikâyet yoluna başvuran kişinin kendisini vekille temsil ettirdiği, şikâyetin kısmen kabulü nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin madde 11/3'e göre; borçlu yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, öte yandan; HMK'nın 326. maddesi uyarınca, diğer yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranlarına göre paylaştırılmasının zorunlu olduğu, hâl böyle olunca; bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.