Mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerekeceği- Kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek değeri isteme hakkı olduğu, kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğunun kabul edildiği-
Takibe konu kira sözleşmesinde "elektrik ve su bedellerinin ödenmemesi durumunun da tahliye nedeni” olduğu düzenlenmiş olup, 30 günlük ödeme süresi içinde sadece kira alacağının yatırılması (ortak gider katılım payı alacağı, elektrik alt yapı servis ve hizmet bedeli alacağı, su kullanım bedeli alacağı, elektrik tüketim yansıtma bedeli alacağından oluşan) yan giderlerin ise ödenmemiş olması karşısında temerrüt olgusu gerçekleştiğinden tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği- "İİK m. 269/a uyarınca asıl kira borcunun tamamını 30 günlük temerrüt süresi içinde yatırılmasının temerrüde engel olacağı, (su kullanım bedeli, elektrik tüketim yansıtma bedeli vs.) yan giderlerin ödenmemesi durumunda temerrüt nedeniyle tahliye istenemeyeceği" şeklindeki karşı oyun kabul edilmediği-
25.02.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 6111 Sayılı Kanunun konuya ilişkin 17. maddesinin 25. Fıkrasının (ç) bendinde yasadan yararlanma koşullarının belirtildiği, (d) bendinde ise kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuruda bulunulması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarın öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur hükmüne yer verildiği, Kanun'un bu açık hükmü karşısında davalı borçlunun yasada belirtilen süre ve şekilde başvuru ve ödemelerinin olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin zorunlu olduğu-
İtirazın iptali-
Dava dilekçesinde tahliye talebi olmadığı halde talep aşılarak tahliyeye karar verilmesinin isabetsiz doğru- Otuz günlük ödeme süresi dolmadan alacaklı-kiralayanın icra mahkemesine başvurup “tahliye” isteminde bulunmayacağı-
Mirasçılardan birisinin, borçlu-kiracı hakkında 'tüm kira alacağı için' takipte bulunup tahliye isteyemeyeceği
Davacının, yeni maliklerin, eski malikin halefi olarak, eski malikle yapılan yazılı kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiracı hakkında haciz ve tahliye istekli takip yapmasında ve itirazın kaldırılmasını talep etmesinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, kiralananın 6570 sayılı yasa hükümlerine tabi dükkân vasıflı taşınmaz olduğu ve yeni malikin, eski malikle yapılan kira sözleşmesini tek taraflı düzenlemiş olduğu bir ihtarname göndererek ve fesih bildiriminde bulunarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği de gözönünde bulundurularak, yasal sürede kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğü ve yapmış olduğu itirazının haksız olduğunun kabulü ile itirazın kaldırılarak, kiralananın tahliyesine karar verilmesinin gerekeceği-
Tüzel kişiliği bulunmayan Okul Aile Birliğinin dava açma hakkı bulunmadığından, açılan davanın M. E. B. adına açıldığının kabulü gerekeceği ve M. E. B.'e davanın yöneltilerek dava dilekçesinin tebliğ edilmesi, taraf teşkilinin sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
İtirazın iptali-
Tebligat Kanununun 11.maddesi ve Avukatlık Kanununun 41.maddesine göre vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.