Temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemi-
Takibe konu alacağın kira alacağı olmaması nedeniyle temerrüde esas olup olmayacağı ve tahliye sonucu doğurup doğurmayacağı hususu, itirazın kaldırılması ve tahliye talebiyle icra mahkemesine başvurulduğunda değerlendirilecek bir husus olup, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin iptalini istemesinin yasal dayanağının olmadığı-
Kiralanan meyve bahçesi olarak kiraya verilmiş olup, ürün kirası hükümlerine tabi olduğundan ödeme emrinde 60 günlük ödeme süresi yerine 30 günlük süre verildiğinden bu ödeme emrine dayanak tahliye istenemeyeceği-
Davalı kiracı, ıkım öncesi kiralananı tahliye ettiğine ve anahtar teslimine ilişkin bir belge sunmadığından, takip konusu yapılan kira bedelleri, kiralananın yıkım tarihinden önceki döneme ilişkin bulunduğuna göre işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362/2. maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken otuz gün ödeme süreli ödeme emri düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olduğundan bu ödeme emrinin temerrüde esas teşkil etmeyeceği, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; kira alacaklarının istenilmesi için başlatılan icra takibinde ve kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle açılacak tahliye davasında husumetin kiracıya yönetilmesi gerektiği-
Dava dilekçesinde açıkça tahliye istenmediğinden kiralananın tahliyesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bölge adliye mahkemesince; gerekçesinde hata olduğu değerlendirilen ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken; bu husus gözardı edilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olmasının, usul ve kanuna aykırı olduğu-
6100 sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davalarının sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği; uyuşmazlığın da kira sözleşmesi gereğince kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup, dava,HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra asliye hukuk mahkemesinde açıldığından; dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği -
Süresinden sonra yapılan itiraz icra takibini durdurmayacağından ve somut olay bakımından süresinde yapılmış bir itirazdan söz edilemeyeceği için, dava konusu icra takibi kesinleşmiş olduğundan ve dava şartları re’sen gözetilmesi gerektiğinden, somut olayda da dava şartı oluşmadığından, başka bir anlatımla kesinleşmiş icra takibine karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, davanın bu nedenle reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar oluşturulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.