Davalı tarafından gerek ödeme emri tebliğinden sonraki itirazında, gerekse yargılama sırasındaki savunmasında, davacıların dava ehliyetine karşı çıkılmadığı, yeni malik olduklarının bilinmediğine dair herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, bu durumda, davacıların yeni malik olduğunun ve kira parasının kendilerine ödenmesi gerektiğinin davalı tarafından bilinmekte olduğunun kabulü gerekeceği, bu nedenle, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 150/b maddesi uyarınca muhtıra tebliğ edilen üçüncü kişinin, anılan muhtıraya yönelik olarak icra dairesine yaptığı itiraz sonuç doğurmayacağından, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı bulunmadığı gibi, anılan istemin yasal dayanağının da bulunmadığı-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Davacı, malik ve kiraya veren sıfatıyla iş bu davayı açmış ise de; taşınmazı satıp devretmiş olduğundan dava hakkını kaybettiğinden, mahkemece davacının dava hakkı bulunmaması sebebiyle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlığın, kiralananın hor kullanılmasından kaynaklanan tazminatın tahsiline ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkin davada; davaya dayanarak yapılan ve hükme esas alınan 01.07.2004 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesini kiralayan sıfatıyla N.T. ve Y.T. imzaladığına göre tek başına dava açan davacının bölünebilir haklardan olan kira alacağından payına düşen kısmını istemeye hakkı olduğu-
Borcun doğumundan sonra, borçlunun mali durumu konusunda bilgi sahibi olan davalı üçüncü işiye yapılan işyeri devrinin danışıklı olduğu kabul edilmesi gerektiği- Danışıklı işyeri devri alacaklının haklarını etkilemeyeceği- İşyeri devrinin danışıklı olmadığı düşünülse de, bu devrin İİK'nun 44.madde koşullarına uygun olarak yapıldığı iddia ve ispat edilmediğinden alacaklının hakları yine etkilenmeyeceğinden davacı alacaklının davasının kabulüne, aksi halde, yani devir borcun doğumundan önce yapılmış ise alacaklının açtığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının yargılama sırasında kiraları aylık 2200 TL üzerinden davacının banka hesabına ödediği, mahkemece haricen yapılan davacının kabul ettiği ödemeler mahsup edildikten sonra kalan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde, kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğünün, kiracıya ait olacağı, kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunması gerekeceği-
HMK.'nun 4/a maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.