İki tarafın da tüketici sıfatına haiz olmadığı davanın tüketici mahkemesinde değil genel mahkemede görülmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davası-
Trafik kazasında meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkin talebin, aracın işleten ve sürücüsü olan davalılar K.T.K ve T.B.K hükümlerine göre trafik sigortası arasında müteselsil sorumluluk bulunup, usul ekonomisi, arada bağlantı bulunması ve davanın daha iyi bir şekilde görülüp sonuçlandırılması bakımından  Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 11.04.2014 tarihinde açılmıştır. 6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
Davalı bankaya yatırılan mevduat nedeniyle ortaya çıkacak ihtilafların, mevduat sahibinin tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına ve mevduatın vadeli olup olmadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava olarak asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, bonodan kaynaklanan dava, bono TTK'da düzenlendiğinden bu tür uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi gereği (mülga 6762 sy. K.nun 4. Md.) tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olduğundan, mahkemece bu durum gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
İhtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İİK’nun 258’inci maddesinde açıkça belirtilmediğinden HMK’nun göreve ilişkin hükümlerinin (m.1-4) uygulanacağı, basit yargılama usulüne tabi tüm dava ve işlerin sulh hukuk mahkemesi tarafından görüleceği ya da sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu şeklinde bir anlam çıkarılamayacağı-
Tarafların da tacir olduğu anlaşıldığından, tacir olan her iki yanın ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır ve davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiği-
Davanın eser sözleşmesi uyarınca zararın tazmini istemiyle açıldığı,HMK mad.114 uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK mad.27 de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğu-Olayda, tarafların her ikisinin de ticaret şirketi olup tacir olduğu, uyuşmazlığında ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklandığı için davaya bakmak, ticaret mahkemelerinin görevi olduğu, mahkemece dava dilekçesi tebliğ edilip usul işlemleri tamamlanarak uyuşmazlığın esastan incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.