Borçlu aleyhinde AYM'nin iptal karar tarihinden sonra haciz işlemlerinin uygulandığı haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte bulunan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi de bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekeceğinden borçlunun gayrimenkul menkul hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulüne ve haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemi-
Jandarma erin yolcu olarak bulunduğu, mülkiyeti ve işleteni davalı Bakanlık olan askeri aracın devrilmesi sonucu öldüğü; bunun sonucunda maddi manevi tazminat istemine ilişkin davanın adli yargı yerinde görüleceği-
Haczedilmezlik şikayetinin harca bağlı olduğu, ancak yazı işleri müdürlüğünce borçlunun şikayet dilekçesi üzerine «harçtan muaf» açıklaması yazılarak kendisinden başvurma harcı alınmamış olması halinde, icra mahkemesince şikayetçi borçluya başvurma harcını yatırması için olanak tanınması ve bundan sonra hasıl olarak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği–
Kadastro tespitine itiraza-
Davacı, aboneliğin tesis edilmesini istediği, yapı kullanma izin belgesi (iskan) olmadığından abonelik tesisi mümkün değilse de, "çoğun için de azı da vardır" kuralı uyarınca 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen Geçici Ek 11. maddesi uyarınca ve Aski Tarifeler Yönetmeliğinin 30/d ve 6.maddenin (h) bendi gereğince araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için, imar planında yol, yeşil alan park gibi kamu hizmetine ayrılmış olması yetmeyeceği, idarece fiilen el atılması ve mal sahibinin tasarrufunun fiilen engellenmesi gerektiği-
Davacıların, kadimden beri sulama suyu olarak kullandıkları ve yörede Sızan kaynak suyu olarak bilinen suya, davalı idareye bağlı bulunan jandarma karakolu tarafından haksız olarak el konulduğunu, karakolun güvenliğini sağlamak amacıyla suyun etrafına mayın döşendiğini, bu nedenle aynı yerde bulunan bağ ve bahçelerini sulayamadıklarını ve ağaçların kuruması nedeniyle zarara uğradıklarını belirterek zararlarının ödetilmesini istediği- İstemin ileri sürülüş biçimine göre davacıların; açıkça, davalı idarenin hizmet kusuruna dayandığı, kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargının görevli olduğu-
Avukat ve müvekkil arasındaki ilişkinin temeli “güven” unsuruna dayalı olup, davacı avukatların, davalı müvekkilleri ile arasında husumet bulunan dava dışı kardeşinin de vekilliğini üstlenmiş olmaları ve davalının bu durumu kabul etmediğini bildirmiş olmasına rağmen, davalının hasmı durumunda olan kardeşi ile vekalet ilişkisini sona erdirmemiş olmalarının, davalı müvekkilin avukatına olan güvenini sarsan, vekilin sadakat borcuna aykırı davrandığını gösteren bir husus olduğu ve davalının davacı avukatları haklı olarak azlettiğinin kabul edilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.