Özel Dairenin ikinci bozma kararında belirtilen araştırmaların yapılmasının gerekip gerekmediği-
Gayrimenkulün aynına ilişkin takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu sabit olup, temyiz inceleme tarihi itibariyle de henüz kesinleşmediği uyap üzerinden anlaşılmış olmakla 7176 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince; anılan Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takiplerinin kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar durdurulmasına karar verilmesi gerekeceğinden mahkemece, kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesinin gerektiği-
Davalı vekilinin, esasa cevap süresinin geçmesinden sonra verdiği dilekçelerinde, cevap dilekçesinde yer almayan başka azil sebepleri bildirmesinin, savunmanın genişletilmesi niteliğinde olacağı, bir davada, davalı tarafın cevap dilekçesinde bildirdiği savunmayı sonradan genişletmesi üzerine; davacı taraf buna hemen itiraz etmediği, savunmanın genişletilmesine muvafakati bulunmadığını hemen bildirmediği ve genişletilen savunmaya yönelik cevapları verdiği takdirde savunmanın genişletilmesine zımnen muvafakat etmiş sayılacağı, davacı tarafın, savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediğine dair beyanını bildirmesinin (bu yönde itirazda bulunması), genişletmenin gerçekleştiği aşamaya göre, daima belirli bir zaman dilimine tabi olacağı, savunmanın bir dilekçeyle genişletildiği hallerde, davacı tarafın, buna muvafakati olmadığını en geç, dilekçenin kendisine tebliğini izleyen oturumda bildirmek zorunda olacağı-
Devlet iktisadi teşekküllerinde çalışanlar devlet memuru niteliğine sahip olamazlar; bu kişiler 3460 sk m. 43 de yazılı suçlarla birlikte zarar doğuran kasıtlı görevi savsamak suçlarından dolayı devlet memurları hakkında uygulanan cezayı görecekleri-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı-
Davacılar elbirliği ortağı olduklarından mahkemece, kabule konu payın miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekeceği, bu durumda mahkemece, davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sicile yönelik istekler İYUK'nın 2. maddesi kapsamında olmadığından davanın görülme yerinin adli yargı olması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.