Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılarak, boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinden davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuz olup, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığından davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden isteğin reddi gerektiği-
Ceza yargılaması sırasındaki davalı beyanı, savunma sınırları içinde olup herhangi bir meclis üyesinin ismi açıklanmadığından matufiyet de söz konusu olmadığından savunma sınırları içinde kalan bu sözlerin davacıya yönelik olmadığı ve kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı-
Eleştiri sınırları içerisinde olan konuşmaların, siyasi bir kişilik olan davacının hakkında yapılan sert eleştirilere katlanması gerekeceği-
2. HD. 04.06.2018 T. E: 2016/21094, K: 7241-
Boşanma
Hazırlık soruşturması ve ceza yargılaması sırasında, bir kısım davalılar senetteki kişileri araştırdıklarında hayali olduklarını anladıklarını, kendilerinin de dolandırıldığını ifade ettiklerinden, şikâyet hakkının hukuka uygun olarak kullanıldığı ve davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığı-
Elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve manevi tazminat istekleri-
Çatışan yararlar dengesi, davacı yararına bozulmamış; davalı bakımından da hukuka uygunluk nedeni gerçekleşmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup; Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.