Dava konusu yayında, basının haber verme ve eleştiri yapma sınırları aşılarak; güncel olmayan bir davanın gündeme getirildiği, davacıya yöneltilen suçlamaların gerçek olmayıp sadece davacının kişisel özelliklerini aşağılamak (tahkir) amacına yönelik olarak, anlatılmak istenen konunun amacına uygun olmayan sözcüklere yer verildiği sonucuna varıldığından davacının kişilik haklarının zarara uğradı-
Dava konusu e-mailde davacının kastedildiği ve içeriği itibariyle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun kabulü gerekeceği- E-mail'in liste üyelerine yanlışlıkla gönderilmesi tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak bir durum olduğu-
Evli bir erkekle birliktelik yaşayan kadının manevi tazminat sorumluluğu bulunmakta ise de şayet koca boşanma davasında bu eylem nedeniyle eski eşine manevi tazminata mahkum edilmişse eski eşin artık haksız fiil sorumlularından ikinci kez tazminat alamayacağı-
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği- Davalı yönünden davacı tarafından temyize konu edilen miktar 20.000,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin davalıya yönelik temyiz dilekçesinin miktar nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Haberin toplumun bilgi edinme, basının haber verme hakkı kapsamında kaldığı, habere yönelik toplumsal ilginin bulunduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı, kaldı ki basının, okuyucunun dikkatini habere çekmek amacı ile çarpıcı başlık ve ifadeler kullanmasının bir gazetecilik tekniği olması karşısında, özle biçim arasındaki dengenin bozulduğundan da söz edilemeyeceği; basının, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumlu olduğu, Anayasa Mahkemesinin pek çok kararında da benimsendiği gibi, demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olan ve toplumun ilerlemesi, bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade özgürlüğü, sadece kabul gören veya zararsız yahut kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli olup, yine pek çok kararında ifade özgürlüğünün bir dereceye kadar abartıya hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini kabul ettiği, haberde kullanılan söz ve ifadelerin, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı, demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte, ifade özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığının anlaşılmasına göre, karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin davalı ... Gazetecilik A.Ş.'ye yönelik temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği-
2. HD. 30.05.2018 T. E: 2016/19374, K: 6965-
Haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemi-
Ayakkabıları teslim almayarak zararın artmasında davacının ortak kusurunun bulunmadığı ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından BK'nin 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılmasına gerek olmadığı-
Basın yoluyla şahsiyet haklarına saldırı dolayısıyla manevi tazminat istenmesi, yazılı ve görsel basın işlevini yerine getirirken, yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliği gözeteceği, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi koruyacağı. Basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapacağı, o anda görünürde var olup sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu olmayacağı-
Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı ve boşanma sonucu bu eşin maddi desteğini yitireceği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı-davalı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.