Hakimin iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağı ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamayacağı-
Boşanma
Yayın tarihinden daha sonraki bir tarihte tahkikatın sonuçlanması ve davacının ihalelere müdahalesinin bulunmadığının belirlenmesinin yayını hukuka aykırı duruma getirmeyeceği-
Bankacılık faaliyetleri ile iştigal eden davacı .................. Bankası Anonim Şirketi hakkında sarf edilen "aslında ilk el konulması gereken banka, o da neyse inşallah bizim iktidarımızda nasip olur bize!" şeklindeki söz ve ifadeler bütün halinde değerlendirildiğinde; kullanılan ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, yayın tarihi itibariyle toplumsal ilginin bulunduğu bir konuda değerlendirmeler yapıldığı anlaşıldığından davanın tümden reddi gerekeceği-
Davalının eyleminin hakaret niteliğinde olduğunu ileri sürdüğüne göre dava konusu edilen eylemin aynı zamanda suç oluşturduğu ve olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresinin de Borçlar Yasasının 60/2. maddesinde düzenlenen (uzamış) ceza zamanaşımı süresi olduğu ve istemin zamanaşımına uğramadığının kabulü gerekeceği-
2. HD. 07.06.2018 T. E: 2016/19787, K: 7450-
2. HD. 08.11.2021 T. E: 6614, K: 8235-
Davalının, davacının resmi nikâhlı eşi ile cinsel ilişkiye girerek 2 çocuk sahibi olduğu ve çocukların babasının kendisi olduğunu gizleyerek, davacının nüfusuna kayıt ettirildiği, soy bağının reddi davası ile nesebin düzeltildiği anlaşıldığından davacının kişilik haklarının zedelendiği-
Boşanma
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen karşılıklı boşanma davasında; mevcut hastane kayıtları ile uzman raporlarına göre, hasta eşin bu hastalığa yakalanmasında kendi kusurunun bulunmadığı, evlilik öncesinde de bu hastalık nedeniyle bir uzman tanısının bulunmadığı, hastalığı nedeniyle başkasının bakımına muhtaç olmuş bir kişinin, birlik görevlerini yerine getirmemesi kusur olarak yüklenemeyeceği gibi bakım için anne evine bırakılması, aile içinde alınan bir karar sonucunda olduğuna göre de eşe birlikte yaşamaktan kaçınma şeklinde bir kusurun yüklenilmesinin doğru olmadığı; artık diğer eş tamamen kusurlu sayılacağı için, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabit olan hasta eş yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve ayrıca hasta eşin menfaatleri zedelendiği ve kişilik hakları saldırıya uğradığı için uygun miktarda maddi ve manevi tazminatın takdir edilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.