Yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Dava konusu yayın ile ilgili olduğu ileri sürülen CD'nin niteliği de gözetilerek, tarafların da bulunduğu bir ortamda, bilirkişi ile birlikte CD'yi izleyip incelemeleri, bilirkişinin düzenleyeceği raporu sunmasından sonra tarafların bu konudaki savunmalarını yapmalarının sağlanması gerekirken, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak biçimde, CD üzerindeki çoğaltılmamaya ilişkin açıklama gerekçe gösterilerek tarafların dayandıkları kanıtların içeriğini öğrenmelerine engel olunmasının usul ve yasaya uygun düşmeyeceği-
Yayın zamanında görünürde var olan, sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınının sorumluluk doğurmayacağı-
Dava konusu yayın, davacıların davalılara yönelik ithamları üzerine yapılmış olup, davacıların davranışı nedeniyle yapılan yayın da bir cevap niteliğinde olduğundan yayın habercilik ilkelerine uygun olup eleştiri niteliği bulunduğu ve yayına davacıların eylemi ile neden olduklarının kabulü ile hukuka aykırılık içermediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Konusu ve içeriği hukuka aykırı olup aynı zamanda suç oluşturan sözlerin, yayın organı tarafından aynen yayımlanmış olmasının o yayını hukuka uygun hale getirmeyeceği ve yayımlayanları sorumluluktan kurtaramayacağı-
Basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemi-
Kişilik hakları ihlâlinde mahkemece “manevi tazminat”a hükmet-me yanında “karar özeti” nin de –aynı dergide– yayınlanmasına karar verilebileceği fakat “kararın gerekçe ve hüküm fıkrası”nın yayınlanmasına karar verilemeyeceği–
Din Kültürü ve Ahlak B.si dersi öğretmeninin, dersin son 5-10 dakikasında öğrencileri C. namazına gitmeleri için abdest almaya gönderdiği, öğrencilerin dersten çıkmalarına izin verdiği iddiası ve başka iddialar nedeniyle bir öğrenci velisi tarafından verilen dilekçeler üzerine yapılan soruşturmada ve benzer konuda davacı hakkında yapılan başka bir soruşturmada öğrenciler ve öğretmenler tarafından iddiaların doğru olduğu yönünde bilgiler verildiği bu durumda gerçek bir olaydan yola çıkılarak eleştiri sınırlarının aşılmadan güncel bir olayın kamuoyuna açıklandığı, görünür gerçeğe uygun olan yayında kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı-
O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu tutulamayacağı-
Davaya konu edilen yayında yazının içeriği ve veriliş şekline göre konunun güncel, kamuoyunu ilgilendiren, görünür gerçeğe uygun olduğu ve davacının yayının yapıldığı günlerde kamuoyunun gündeminde olan bir şahsiyet olduğu anlaşılmakta olup, dava konusu yazı içeriğinde davacının özel hayatından bahsediliyor ise de yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde saldırı amacı taşımadığı, kamuoyunun gündeminde olan bir kişi hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesinin ön planda tutulduğu anlaşıldığından ve yazının bütününe bakıldığında davalı gazetede yayınlanan yazıda davacının basına verdiği demeçlerin eleştirisel açıdan kaleme alındığı anlaşıldığından, davalı gazete de yayınlanan yazısının demokratik bir toplumda “çoğulculuk, hoşgörü ve açık düşünce” kavramları kapsamında kabul edilmesi gerekmekte olup, davacının kişilik haklarına saldırının oluşmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.