Kamu görevlilerinin, görevlerinden dolayı yapılan eleştirilere karşı daha esnek davranmaları, ağır eleştirilere açık olmaları gerekeceği, bununla birlikte dava konusu yazıların, demokratik toplum düzenlerinde meşru sayılabilecek nitelikte olduğu ve sivil denetim içerdiği, bu haliyle ifade özgürlüğü kapsamında kaldığından davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı-
Yayında yapılan değerlendirmelere göre davacı, hastasının tedavisini aksatan ve görevini ihmal eden bir kişi olarak gösterildiğinden, haberin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu benimsenip davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
Dava konusu yapılan sözler bir iş adamının tepkilerini içermekte olup, kişilik haklarına saldırıdan söz edilemeyeceği-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Kullanılan ifadeler davalı-karşı davacının kişilik haklarını ihlal eden hakaret içerikli ifadeler olup manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu-
Yayın olayların gelişimi itibariyle görünürdeki gerçeğe uygun, kamu yararı olan ve güncel olduğu gibi öz-biçim dengesi de korunmuş bulunduğundan, hukuka aykırılıktan söz edilemeyip davanın tümden reddi gerekeceği-
Manevi tazminata konu olan yayınların yapıldıkları tarihlerdeki görünür gerçeğe uygun oldukları, basının somut gerçeği araştırma yükümlülüğü bulunmadığı, haber niteliğinde olan yayınların yayınlanmasında kamu yararı bulunduğu, güncel nitelikteki askeri soruşturma kapsamında elde edilen bilgilerin toplumun haber alma hakkı kapsamında kamuoyuna sunulduğu anlaşıldığından, bu durumun, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği-
Dava konusu haberde kullanılan başlık haberin içeriği ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde; özle biçim arasındaki dengenin korunduğu, yargılamanın dayanağı olan belgelere dayanılarak yayımlanan haberin görünür gerçekliğe uygun olduğu, hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşmediği ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı-
Basın yoluyla şahsiyet haklarına saldırı dolayısıyla manevi tazminat istenmesi, yazılı ve görsel basın işlevini yerine getirirken, yayının gerçek olması, kamu yararı bulunması, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözeteceği, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi koruyacağı. Basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapacağı, o anda görünürde var olup sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu olmayacağı-
Tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresinin tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davasında da uygulanması gerektiği- Beyanlar nazara alındığında yazı içeriğinin görünür gerçeğe uygun olduğu, yazının içeriği itibarıyla çok sayıda süt üreticisini ilgilendiren bir konuda yazılması nedeniyle kamu yararının gerçekleştiği, yazıda kullanılan ifadeler ve yazılış şeklinin de eleştiri sınırlarını aşmadığı, davacının kişilik haklarının ihlal edilmediğinin kabulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.