Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Davalı borçlunun istihkak iddiasını kabul etmesinin alacaklının haklarını etkilemeyeceği, gerçekten de İİK.'nun 97/12. maddesinde: "Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz." düzenlemesinin yer almakta olmasından dolayı davanın reddine yönelik hüküm kurulmasının gerekli ve yeterli olduğu için hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde hem davanın reddine hem de borçlu yönünden kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir...
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda ve gerekçeli kararda davacı için farklı miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedildiğinin görüldüğü, bu durumun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği-
3. HD. 10.03.2016 T. E: 2015/4410, K: 3580-
Mahkemece verilen yıkım kararının kanalizasyon hattına mı yoksa rogar kapaklarına mı yönelik olduğunun anlaşılamadığı, hal böyle olunca; HMK'nin 297/2 maddesi uyarınca kararda, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde oluşturulması gerekirken yıkılmasına karar verilen şeyin tespit edilemeyecek ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazda bulunan 6 ve 26 numaralı bağımsız bölümler yönünden ihale bedelinin muhammen bedele eşit olduğu gerekçesi ile şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi ile bu taşınmazlar yönünden para cezası takdirine yer olmadığına hükmedilmesi yerinde ise de; ihalenin feshi talep edilen diğer 28 adet taşınmaz yönünden toplam ihale bedeli ............TL. olmasına rağmen, infazda tereddüt yaratacak şekilde .............. TL. üzerinden %10 para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Davanın, tapu iptali ve tescil istemi olduğu, her ne kadar davacı bakımından Kutlubey köyü ile taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca miktar araştırması yapılmış ise de, davacının babasının öldüğü tarih itibariyle davacının bağımsız 20 yıllık zilyetliği bulunmadığı anlaşıldığından davacının babasına ait veraset belgesi alındıktan sonra miras bırakan H. ile dava dışı diğer mirasçılar yönünden de aynı biçimde miktar araştırmasının yapılmasının, davacı her ne kadar dava dilekçesindeki parselin tamamının iptaliyle adına tesciline karar verilmesini istemiş ise de, yargılama oturumunda imzalı beyanıyla istediği taşınmazın yaklaşık 12-13 dönüm civarında olduğunu bildirdiği halde bu miktar orantısız bir biçimde aşılarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.