Davacının davalı idareye bağlı hastanede olduğu ameliyat sonucu beyninde yer alan kistin alındığı belirtilmesine rağmen alınmamasından dolayı yaşadığı elem ve üzüntü nedeniyle oluştuğu iddia edilen manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, 25.000,00-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği kararının isabetli olduğu-
Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olguların; gereği gibi araştırma ve soruşturma yapılmadan takipsizlik kararları verilmesi ve buna istinaden idari yargıda açtığı hizmet kusuruna dayalı davaların reddedilip kesinleşmesi ve yargılamanın çok uzun sürmesi olduğu- Tazminat isteminin, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkin olduğu- Davacının iddiası ve gelişim biçimi itibariyle, hukuki süreç işlemiş olup, davacı tarafından da yargısal yollara başvurulduğu- Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiçbirisi mevcut olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İdarenin (belediye başkanlığının) hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı, idareye karşı, idari yargı yerinde "tam yargı davası"nın açılması gerektiği- Görev sorununun açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden dikkate alınacağı- Mahkemece, davalı belediye hakkında görev yönünden dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemi-
Jandarma erin yolcu olarak bulunduğu, mülkiyeti ve işleteni davalı Bakanlık olan askeri aracın devrilmesi sonucu öldüğü; bunun sonucunda maddi manevi tazminat istemine ilişkin davanın adli yargı yerinde görüleceği-
İdarenin hizmet kusuru nedeniyle maddi tazminat istemi-
İlamda ‘müteselsil sorumluluk’ öngörülmemiş olması halinde, borçluların payları oranında (eşit olarak) takip konusu borçtan sorumlu olacakları–
Davacıların, kadimden beri sulama suyu olarak kullandıkları ve yörede Sızan kaynak suyu olarak bilinen suya, davalı idareye bağlı bulunan jandarma karakolu tarafından haksız olarak el konulduğunu, karakolun güvenliğini sağlamak amacıyla suyun etrafına mayın döşendiğini, bu nedenle aynı yerde bulunan bağ ve bahçelerini sulayamadıklarını ve ağaçların kuruması nedeniyle zarara uğradıklarını belirterek zararlarının ödetilmesini istediği- İstemin ileri sürülüş biçimine göre davacıların; açıkça, davalı idarenin hizmet kusuruna dayandığı, kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargının görevli olduğu-
10.06.2010 tarihinde meydana gelen aşırı yağışa bağlı olarak kanalizasyon sisteminin yeterli gelmesi nedeniyle tahliye olamayan sel sularının sigortalı davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan alışveriş merkezi niteliğindeki işyerine sızarak deposundaki gıda, vs benzeri malzemelerin ıslanarak zarar görmesine neden olduğu, 2560 sayılı Yasanın 25. maddesinde açıkça belirtildiği üzere yağmur (sel) sularının tahliyesi, ile ilgili görev davalı İSKİ'ye verildiğinden davanın illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle İSKİ yönünden reddinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.