“Müşterek gayrimenkule başka bir şahıs tarafından vukubulan müdahalenin men’i hakkında hissedarlardan biri tarafından açılacak dâva neticesinde verilecek hükmün şeyin tamamına şamil olacağına...” dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
“Sicildeki kayda dayanarak, iyiniyetle iktisapta bulunanların iktisaplarının geçerli olacağı”nı öngören MK. 1023 hükmünün bir “def’i” değil “itiraz”ı düzenlediği, davalı böyle bir savunmada bulunmasa bile, hakimin bu hükmü kendiliğinden gözönünde tutacağı ve “davalının iktisabının kötüniyetli olduğunu” ileri süren davacının bu konudaki delillerini değerlendirerek uyuşmazlığı çözümleyeceği-
Kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili istemi-
Su yolu geçit hakkı istemiyle açılan bir davada; yararına mecra irtifakı kurulan taşınmazın başka yerden veya motopompla sulama olanağının bulunup bulunmadığı araştırılmadan, tüm alternatifler değerlendirilmeden hüküm kurulamayacağı ve kullanılan sulama borularının genişliği ile orantılı olmayacak şekilde 5 m. eninde mecra irtifakına karar verilemeyeceği -
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer almasının zorunlu olduğu, ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabileceği-  Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebileceği, bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmesi gerektiği-
6183 Sayılı Yasa gereğince hesaplanan gecikme zammı faiz niteliğinde olduğundan, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 104/son maddesi gereğince faize faiz yürütülemeyeceği-
Trafo binasının 1993 tarihinde yapılmak suretiyle bugüne kadar faaliyet gösterdiği ve buna karşı davacı tarafça ses çıkartılmadığı, ayrıca bir ikaz ve ihtarda da bulunulmadığına göre, muvafakat dava açmakla geri alınmış sayılacağından, davalı tarafın ecrimisilden sorumlu tutulamayacağı-
Taraflar arasında düzenlenen “Taahhüt Senedinin”ce “1990 yılından sonraki üç yıllık dilimlerin ilk yıl irtifak hakkı bedellerinin yeniden takdir edileceği” yazılıdır. Bu yazılış biçimine göre, 1990 yılından sonraki kira süresi boyunca her üç yılda bir, o yılın başında davalının kira parasını tespit edeceği, bu tespit edilen kira parasının üç yıllık dilim içerisindeki ilk bir yıl için uygulanacağı belirlenmiş olup, üçer yıllık dilimler halindeki kiranın üç yıl sonunda tekrar belirlenmesi durumunda bu belirlemenin hangi kıstas ve ölçütler esas alınarak yapılacağı konusunda, ayrık bir hükme yer verilmeyen sözleşmede- Davalının bedel takdir hakkının üst sınırı 3’er yıllık dönemlerin bitim tarihinden itibaren yeniden başlayacak üç yıllık dönem başında, dava konusu kiralananın boş olması halinde emsal ve rayice göre olması gereken kira parası olduğunun kabulünün gerektiği- Bu belirlemeden sonra, yine hak ve nesafet kuralları, davacının bu yerde eski kiracı bulunuşu, taraflar arasında uzun süreli bir kira sözleşmesinin düzenlendiği olgusu göz önüne alınarak, belli bir miktarda indirim yapılması gerektiği-
Tarafların borular ile aldıkları suların kaynakları belirlenerek nitelik ve debileri davacının suyunu ne derecede etkilediği, suya olan ihtiyaçları ile başka kaynakları bulunup bulunmadığı su davalarında uzmanlaşmış jeolog ( veya hidrolog ) bilirkişilerden yararlanılmak suretiyle araştırılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, dava konusu taşınmazlar üzerinde daimi irtifak hakkı kurulduğundan daimi irtifak hakkı sahibinin, davacının ürün ekmesine ve taşınmazı kullanmasına ilişkin rızasına dair bir belge sunulamaması nedeniyle bu kısımlara yönelik davanın reddi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.