Tek taraflı olarak düzenlenmiş bir taahhütnameye dayalı olarak irtifak hakkı tesisi istenemeyeceği-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin takibe konu ilamın tarihi 13.03.2012 olup, şikayet tarihi itibariyle 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesi yürürlüğe girmiş ise de; ilam tarihi itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinde sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları haciz yasağı kapsamında bulunduğundan borçlu İdare'nin haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olacağı-
Davalıya ait taşkın binanın işgal ettiği alanın ifraz kabiliyeti yönünden ilgili belediyeden encümen kararına dayalı bilgi alınması, ifrazı mümkün ise davacının temyiz dilekçesinde “taşkın olduğu saptanan kısmın yıkılması halinde 10 katlı binanın tamamının yıkılması gereğinin ve yıkımın fahiş zarar doğuracağının saptanması karşısında taşkın kısmın ifraz edilerek davalı adına tescili isteğini kabul etmesi de” gözetilerek davalı yanın temliken tescil isteğinin kabulü ile davacının elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyecekse de, İSKİ'nin su ve atık su bedelleri gelirleri vergi, resim ve harç hükmünde olmadığından, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmadığı- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların bankada aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Tapu kayıtlarına ve pafta örneğine göre aleyhine geçit kurulması istenen parsellerin maliklerinin aynı kişiler olduğu, her iki taşınmazın da tapuda .. mirasçıları adına kayıtlı olup bu parsellerin bir bütün olarak kullanıldığı da anlaşıldığından, tek parsel olarak değerlendirilmesi gerekeceği, bu nedenle mahkemece, ekonomik kullanım bütünlüğü bozulacak şekilde geçit kurulmasının doğru olmadığı-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemi-
Davacının el atmanın önlenmesi ve kal talep etme hakkı olduğu hâlde yargılama sırasında yürürlüğe giren Kanunla sadece tazminat talep edebileceğinin hükme bağlandığı, Özel Daire bozma kararı sonrası davacının da 20.09.2011 günlü celsede "...biz davamızı bedele dönüştürüyoruz, beyan tarihi olarak bugünkü tarih esas alınarak davalı tarafça el atılan yerin bedelinin davalı taraftan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep ediyoruz, harçlandırdığımız dava değeri bilirkişi raporuna göre 16.038 TL'dir. Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutuyoruz, keşfe karar verilmesini istiyoruz..." şeklinde imzalı beyanda bulunduğu anlaşılmakla; eldeki dava yönünden davacının yasal düzenleme doğrultusunda talebini bedele dönüştürdüğü, tercih hakkını kullandığı tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.