Orman içinde fiilen kullanılan ve taşınmazını genel yola bağlayan yollar bulunduğunu ileri sürmüş olan mutlak yol ihtiyacı içinde bulunan davacının genel yola bağlantısı sağlanarak bu ihtiyacının giderilmesi gerekli olduğundan mahallinde keşif yapılarak orman olan davalı taşınmaz içinde eylemli bir yolun bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve eylemli bir yolun saptanması halinde davacının da herkes gibi bu yoldan yararlanma olanağı olacaktır; ancak bunun için öncelikle davacıya ait 850 sayılı parseli genel yola ulaştıracak eylemli yollar krokide işaretlenerek orman İşletme Müdürlüğüne gönderilmeli, davacının bu eylemli yollardan yararlanmasında sakınca olup olmadığı veya hangisinden yararlanabileceği sorularak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Bir suyun MK. 756 anlamında “özel su” sayılabilmesi için, “bunun kendiliğinden yeryüzüne çıkan bir kaynak suyu” olması ve ayrıca “çıktığı taşınmazın sınırlarını aşmayacak ölçüde az” bulunması gerektiği-
Davacı idareye ait, telefon direklerinde doğan zararının davalı tarla sahibinin haksız eylemi sonucu, tarlasında çıkan yangın neticesinde meydana geldiğinin kanıtlanabilmiş olmadığı, olayda, zarar ile davalıya atfedilebilecek eylem arasında illiyet bağının varlığından söz edilemeyeceği, tarlada bırakılan anızların yanması sonucu PTT hat ve tesislerinde doğan zararın tazmini davasında; komşuluk hukukundan değil, haksız fiilden hareket edilmesinin gerekeceği-
8. HD. 11.02.2019 T. E: 206, K: 1274-
Kamulaştırma yapacak davacı idarenin, maliklerin adreslerini tespit edip uzlaşmaya davet etmesi, anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde, bedel tespiti ve tescil davası açması gerekeceği- Davacı idarenin, bu davayı açmadan önce davalıları uzlaşmaya davet ettiğine ilişkin dosyada bir belge bulunmadığı, davadan haber alır almaz davalıların dilekçe ile mahkemeye başvurarak davayı kabul ettiklerini belirttikleri ve mahkemece uzlaşılan bedel üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmakla, bu haliyle dava açılmasına davalıların sebebiyet vermedikleri gözetilerek, aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği-
Kesinleşen orman tahdidi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle tescili, şerhin terkini ve el atmanın önlenmesi istemlerine-
Davacıların, hacizden ve satıştan önce dava konusu taşınmazda kiracı olduğu ve bu durumun davalı tarafça bilindiği kanıtlanmış olması halinde, davacıların kiracı olduğunun tespiti yönündeki davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun haline münasip ev alabileceği değer 70.000 TL olarak tespit edilmiş olmakla bu değer, takipten ve takibe dayanak borçtan dahi evvel kurulan intifa hakkı ile yükümlü taşınmazının kuru mülkiyet değerinden fazla olduğuna göre şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.