8. HD. 23.03.2017 T. E: 2015/16385, K: 4117-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallardan olan dava konusu şirketin eşler arasındaki tasfiyesi sırasında, şirketin mal rejiminin sona erdiği andaki durumuna ve niteliğine göre beklenen değeri, Tüketici Fiyat Endeksi nazara alınarak tasfiye tarihindeki sürüm değeri göz önünde bulundurularak bir sonuca varılması gerektiği- Aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği-
Eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra (TMK.md.231) varsa kalan miktarın yarısının (TMK.md.236) davacı kadına bedel olarak verilmesinin gerekeceği-Taşınmazların ve traktörün karar tarihine en yakın sürüm değeri dikkate alınarak (TMK.md.231) bir hüküm kurulması gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu 6429 ada 16 parseldeki 20 numaralı bağımsız mesken 743 sayılı TKM'nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 12.11.1992 tarihinde edinildiğine göre; muris ile davalının evlenme tarihinden alım tarihine kadar taraf gelirlerinin araştırılarak dosya arasına getirtilmeye çalışılması, tesbit edilecek taraf gelirleri, kişisel harcamalar, TKM’nin 152.maddesi, tasarruf edebilecekleri miktarlar ile birlikte davacı yararına, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve 6098 sayılı TBK'nun 50. ve 51. maddelerinin kapsamları gözetilerek dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenecek tazminat niteliğinde bir miktar paranın katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Tasfiyeye konu taşınmazın boşanma davası tarihinden kısa bir süre önce üçüncü kişiye satıldığı, daha sonra tekrar satışa konu edildiği kısa süreli satışlarla taşınmazın el değiştirdiği anlaşıldığından, hayatın olağan akışına göre bu işlemlerin, TMK. mad. 229/2 uyarınca, “eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yapılan devir” olarak kabul edilmesi gerektiği-
Davalı tanığının beyanı gözetilerek, dava konusu davacıya ait mesken niteliğindeki bağımsız bölümün anahtarının halen davalıda bulunduğu, davalının taşınmazla ilişkisini fiilen sonlandırmadığı sabit olup, anahtar teslim edilmediği sürece davalının taşınmaza elattığının kabulünün gerektiği, boşanma ilamının kesinleşme tarihinden sonra taşınmazın aile konutu niteliğinden çıktığı, boşanma tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil hesabı yapılması ve elatmanın önlenmesi yönünde karar verilmesi gerektiği-
Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda bo­şanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mah­kemelerin, diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mah­kemesinin yetkili olduğu-
TKM.nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 17.11.2006 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, TMK.'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu-
Mahkemece karar verilerek davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı tarafından davadan feragat edildiği, feragat hakkında karar verme yetkisi yerel mahkemeye ait bulunduğundan feragat hakkında bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.