Kooperatif üyeliği ile ilgili 1.1.2002 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan ödemeler bakımından davacının bir katkıda bulunmasına gerek olmaksızın bulunacak artık değer üzerinde yasal yarı oranda katılma alacağı hakkı bulunacağı-
Eşlerin fiilen ayrı yaşıyor olmalarının edinilmiş mallara katılma rejiminden mal ayrılığı rejimine geçilmesi için yeterli neden oluşturmayacağı-
Katkı payı alacağı isteği-
8. HD. 23.03.2017 T. E: 2015/16385, K: 4117-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallardan olan dava konusu şirketin eşler arasındaki tasfiyesi sırasında, şirketin mal rejiminin sona erdiği andaki durumuna ve niteliğine göre beklenen değeri, Tüketici Fiyat Endeksi nazara alınarak tasfiye tarihindeki sürüm değeri göz önünde bulundurularak bir sonuca varılması gerektiği- Aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği-
Eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra (TMK.md.231) varsa kalan miktarın yarısının (TMK.md.236) davacı kadına bedel olarak verilmesinin gerekeceği-Taşınmazların ve traktörün karar tarihine en yakın sürüm değeri dikkate alınarak (TMK.md.231) bir hüküm kurulması gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu 6429 ada 16 parseldeki 20 numaralı bağımsız mesken 743 sayılı TKM'nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 12.11.1992 tarihinde edinildiğine göre; muris ile davalının evlenme tarihinden alım tarihine kadar taraf gelirlerinin araştırılarak dosya arasına getirtilmeye çalışılması, tesbit edilecek taraf gelirleri, kişisel harcamalar, TKM’nin 152.maddesi, tasarruf edebilecekleri miktarlar ile birlikte davacı yararına, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve 6098 sayılı TBK'nun 50. ve 51. maddelerinin kapsamları gözetilerek dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenecek tazminat niteliğinde bir miktar paranın katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Tasfiyeye konu taşınmazın boşanma davası tarihinden kısa bir süre önce üçüncü kişiye satıldığı, daha sonra tekrar satışa konu edildiği kısa süreli satışlarla taşınmazın el değiştirdiği anlaşıldığından, hayatın olağan akışına göre bu işlemlerin, TMK. mad. 229/2 uyarınca, “eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yapılan devir” olarak kabul edilmesi gerektiği-
Davalı tanığının beyanı gözetilerek, dava konusu davacıya ait mesken niteliğindeki bağımsız bölümün anahtarının halen davalıda bulunduğu, davalının taşınmazla ilişkisini fiilen sonlandırmadığı sabit olup, anahtar teslim edilmediği sürece davalının taşınmaza elattığının kabulünün gerektiği, boşanma ilamının kesinleşme tarihinden sonra taşınmazın aile konutu niteliğinden çıktığı, boşanma tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil hesabı yapılması ve elatmanın önlenmesi yönünde karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.