Kural olarak mirasçılar arasında kazandırıcı zaman aşımı hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak paylı mülkiyette paydaşlar birbirine karşı üçüncü kişi durumunda olup koşullar oluştuğu takdirde bir payın olağanüstü zaman aşımı ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olacağı, taşınmazın davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edilmiş olduğu ispatlandığı takdirde, dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirme imkânı olacağı, ayrıca imar uygulamalarının da zilyetliğe etkisi olmayacağından mahkemece bu ilkeler doğrultusunda gerekli incelemelerin yapılarak karar gerekeceği-
8. HD. 12.02.2019 T. E: 2016/20955, K: 1327-
Uyuşmazlığa konu yapılan tapu kaydının malikin ölüm tarihinden itibaren 20 yıllık kazanma süresi geçtikten sonra intikal görmesi halinde bu kaydın hukuken bir değer taşımayacağı ve intikal maliklerine herhangi bir hak bahşetmeyeceği, dava açılmamış ancak; Anayasa Mahkemesi'nin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.03.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresinin de dolması halinde, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun kabulü gerekeceği, bu hak sahiplerinin 17.03.2011 tarihinden önce veya sonra dava açmalarının bir öneminin bulunmadığı-
TMK mad. 713/2 yer alan; tapulu taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmasına imkan tanıyan üç halden biri olan "…ölmüş…" ibaresi, "Anayasa Mahkemesi'nin 17.03.2011 tarihli ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı" kararıyla iptal edilmişse de, Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.03.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, TMK md. 713/5 uyarınca bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu-
Davalının hasımlı veraset belgesinin (davalı Hazine olacak şekilde) alınmasının, alınacak veraset belgesine göre ölü ise davanın mirasçılarına yöneltilmesinin ve davacının davasını TMK'nun 713/2. maddesinde bulunan hukuki sebeplerden hangisine dayandırdığının açıklattırılmasının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca tüm mirasçılarına yöntemine uygun şekilde dava dilekçesinin tebliğ edilmesinin, davalının hiç mirasçı bırakmadan ölmüşse Hazinenin TMK'nun 501. maddesi karşısında hukuki durumunun değerlendirilmesinin gerekeceği-
İhtiyari dava arkadaşlığında, borçluların tümüne karşı dava açma zorunluluğunun olmadığı; alacaklı, müteselsil borçlulardan her birine karşı ayrı ayrı dava açabileceği gibi isterse, müteselsil borçluların birkaçına veya tümüne karşı birlikte dava açabileceği, dava arkadaşı sayısı kadar davanın olduğu, bu sebepten, davalı taraf isterse yüklenici aleyhine de dava açabileceği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 79. maddesi uyarınca hiç kimsenin dava açmaya zorlanamayacağı-
Bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gerekli olup, mirasçılık belgesine göre belirlenecek gerçek mirasçıların davaya dahil edilmelerinin sağlanarak davaya devam edilmesi gerekeceği-
Tarım ve kültür arazilerinde bir taşınmazın mülkiyetinin olağanüstü zamanaşımı yoluyla edinilmesi için diğer kazanma koşulları yanında ekonomik amacına uygun zilyetlik ve tasarrufun bulunması gerekeceği-
Zilyetliğin niteliği ve ekonomik amaca uygun olup olmadığı, taşınmazın tamamı mı yoksa bir kısmı üzerinde mi zilyet olunduğu konularında taşınmazda keşif yapılması ve taşınmazın hava fotoğraflarının çekilmesi ve bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği-
Olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmaya ilişkin TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddelerinin meralar hakkında uygulanamayacağı, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 4. maddesinin 3. fıkrasında açıkça meraların özel mülkiyete geçirilemeyeceğinin, zamanaşımı uygulanamayacağının ve amacı dışında kullanılamayacağının belirtildiği, yasalarda belirtilen yetkili organlarca nitelikleri değiştirilmedikçe özel mülkiyet şeklinde kazanılmalarının mümkün olmayacağı, meraların mülkiyetinin Hazine’ye, kullanma hakkının ilgili köy veya köyler ile belediyeye ait olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.