2011 yılı Ağustos kirası sözleşmede belirtilen şekilde ay başında ilk 3 iş günü içerisinde ödenmediğinden muacceliyet şartının gerçekleştiği, bu nedenle mahkemece ödenen kiralar mahsup edildikten sonra kalan kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına ve gerçekleşen temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümündeki “kiralanan işyerinin herhangi bir sebeple kapatılması durumunda, kiralayanın kira bedeli talep edemeyeceği”- ne dair olan koşulun geçerli olup tarafları bağlayacağı – Kiracı borçlunun “kiralayanın kusurundan kaynaklanan ve sözleşme gereği edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle kira borcu olmadığına” ilişkin itirazının dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki,mesken niteliğindeki kiralananın kiraya verilmesine ilişkin kira sözleşmesinde, kira süresi ve kiralananın niteliğine göre ödeme emrinde BK 260. maddesinde öngörülen 30 günlük ödeme süresi tanınması gerekirken 6 günlük ödeme süresi tanınmasının hatalı olduğu, yasal içerikli olmayan ödeme emrinin tahliye sonucunu doğurmayacağı-
Davacı alacaklı dosya borcunu tahsil ettiklerini beyanla takip dosyasının işlemden kaldırılmasını talep etmiş ise de, davalı borçlunun temerrütü gerçekleşmiş olduğundan mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasına bakan mahkemenin, borçlu kiracının talebi üzerine teminat karşılığında tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebileceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunun şikâyet mi yoksa itiraz mı olduğu-
Davacı alacaklının 18/11/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 31.860,00 TL kira ve 141,41 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin davalı borçluya 20/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği, dosyadaki ihtarlı ödeme emrinde yasal ödeme süresi 30 gün olarak belirtildiği, davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK'nun 269/1 yollamasıyla TBK'nun 315. maddesi uyarınca, yasal 30 günlük ödeme süresi beklenmeden 09/12/2015 tarihinde açıldığından Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemi-
Davacının, 26.08.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile, ödenmediğini iddia ettiği kira bedellerinin tahsilini istediği; yasal ödeme süreli ödeme emrinin davalı borçluya 28.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak, İİK'nun 269/a maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315.maddesi gereğince otuz günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden tahliye davasının 08.09.2015 tarihinde açıldığı, bu haliyle, davacı tarafından ödeme süresi beklenmeden İcra Mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağından mahkemece tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile kabul ettiği kısma ilişkin olarak icra dosyasına ödeme yaptığı ve davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük süre içerisinde olacak şekilde “Nisan Ofis Kirası” açıklaması ile ödeme yapıldığı, davacının takip ile kira alacağı ile birlikte kira farkı alacağının da tahsili talep ettiği olayda, raporda eksik ödeme 10.487,00 TL olarak gösterilmiş ise de, bilirkişi tarafından talep edilen dönemler ile itiraza uğrayan alacak kısmı ile sınırlı olarak inceleme yapılması gerekirken sözleşmenin başından itibaren hesap yapılmasının hatalı olduğu- Dava tarihinden önce yapılan ödemelerin de gözardı edildiği, bu haliyle bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı- Mahkemece, takip talebi ile istenilen alacak kalemleri göz önünde bulundurularak alacak miktarının belirlenmesi, davalı tarafın 2 aylık ödemelerinin hangi ay kira ödemesi kabul edildiğinin davacıdan açıklattırılması ve davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde ve dava tarihinden önce yaptığı ödemeler ve itirazın kısmi olduğu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.