5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyecekse de, İSKİ'nin su ve atık su bedelleri gelirleri vergi, resim ve harç hükmünde olmadığından, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmadığı- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların bankada aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, proje bütünlüğü gereği, taşınmazın imar planında park alanı olarak ayrılan bölümünün tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken, kısmen cami alanı olarak gösterilen kısmın bedeline hükmedilmemesinin hatalı olduğu- Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davacının el atmanın önlenmesi ve kal talep etme hakkı olduğu hâlde yargılama sırasında yürürlüğe giren Kanunla sadece tazminat talep edebileceğinin hükme bağlandığı, Özel Daire bozma kararı sonrası davacının da 20.09.2011 günlü celsede "...biz davamızı bedele dönüştürüyoruz, beyan tarihi olarak bugünkü tarih esas alınarak davalı tarafça el atılan yerin bedelinin davalı taraftan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep ediyoruz, harçlandırdığımız dava değeri bilirkişi raporuna göre 16.038 TL'dir. Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutuyoruz, keşfe karar verilmesini istiyoruz..." şeklinde imzalı beyanda bulunduğu anlaşılmakla; eldeki dava yönünden davacının yasal düzenleme doğrultusunda talebini bedele dönüştürdüğü, tercih hakkını kullandığı tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerektiği-
Haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı faydanın (olumsuz zararın) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği- Davalı şirket ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup taşınmazlarda kayda ve mülkiyete dayalı hakkı bulunmadığından, bu davalı yönünden de toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, davalı şirket yönünden davanın reddi kararı verilmesinin hatalı olduğu- Davalı Belediyenin kullandığı bölümde, davacıların payına isabet edecek yer bakımından hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, fazla ecrimisilin hüküm altına alınmasının hatalı olduğu-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasına konu olan taşınmazın uygulama sırasında zeminde fiilen yol olarak bulunduğu, bu kısmın 2981 sayılı yasanın 10/b maddesi gereğince bedelsiz terkin edilmesi gereken yerlerden olduğu, şahıslar üzerine tescil edilmesinin neticeyi değiştirmeyeceği, bu itibarla mahkemece davacının kamulaştırmasız el koyma sebebine dayalı olarak bedel talep edemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca, malikinin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesisleri için ayrılan yerlere ilişkin eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve karşılığının da istenemeyeceği- Davalı idarenin kamu hizmetleri için ayrılan bölümü sonraki imar planı değişikliği ile imara açıp, 3. şahıslara satması durumunda, eski malikin, mülkiyet iddiasında bulunma hususunda yeni bir imkanının bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.