Borçlu aleyhinde AYM'nin iptal karar tarihinden sonra haciz işlemlerinin uygulandığı haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte bulunan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi de bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekeceğinden borçlunun gayrimenkul menkul hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulüne ve haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
30/06/2010 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasanın 1.maddesi ile, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen geçici 6.maddenin son fıkrasına göre "6.madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal hak ve alacaklarının haciz edilemeyeceği" düzenlemesi karşısında, 30/06/2010 tarihinden sonra kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamlara karşı idarenin haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği-
Kanun değişikliği sonucu, nispi vekalet ücreti yerine, maktu vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olması sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine-
Takibe dayanak ilam incelendiğinde kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminata hükmedildiği ve taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı bu nedenle takip konusu tazminat ilamının infazı için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için, imar planında yol, yeşil alan park gibi kamu hizmetine ayrılmış olması yetmeyeceği, idarece fiilen el atılması ve mal sahibinin tasarrufunun fiilen engellenmesi gerektiği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceğinin vurgulandığı- Ecrimisilin, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarar olduğu, bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği, haksız işgalin, haksız eylem niteliğinde olduğu- Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağı- İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.