3. kişinin, borçluya ait bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğini ileri sürerek, 89/1 ihbarnamesine dayalı haczin kaldırılması ve ihbarnamenin iptali istemi ile şikayet yapamayacağı-
İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin 1. fıkrasında; ”Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar haczedilemez.” hükmünün yer aldığı, İİK’nun 82/1. maddesi anlamında haczedilmezliğin “devlet malları” ve “özel yasalarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar” için söz konusu olduğu- 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’ nda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının mallarının ve gelirlerinin haczedilemeyeceğine ilişkin özel bir hüküm bulunmadığı, Bütçe Kanunu’nda sayılan genel ya da katma bütçeli daireler arasında yer almadığı görülmekle bu vakıfların mallarının haczedilebileceğinin kabulünün gerektiği-
Birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, üçüncü kişinin, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptalini bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olarak süresiz şikayete konu edebileceği-
Kararın gerekçe kısmında; bahsi geçen 89/1. haciz ihbarnamesine ilişkin şikayet ile ilgili olarak ihbarnamenin iptaline karar verilmesi yönünde kanaat oluşmasına rağmen, sehven düzeltilmesi yönünde hüküm kurulduğu belirtildikten sonra, hüküm bölümünde, anılan ihbarname geçerli kabul edilip tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilerek, mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk olacak şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
İSKİ tarafından İcra Mahkemesi'ne sunulan 02.06.2016 tarihli yazı cevabında söz konusu alacaklar, çevre ve temizlik vergisi payı olarak nitelendirilmiş ise de, şikayet üzerine haciz konulan paraların gerçek niteliği, mahkemece gerektiğinde yerinde uzman bilirkişi aracılığı ile denetlenerek belirlenmesi gerekip eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. 89/IV uyarınca icra mahkemesinde alacaklı tarafından açılan davada, «üçüncü kişinin cezalandırılması isteği»ne ayrıca «tazminat talebi» de eklenebileceği gibi, bu tazminat isteğinin ceza davasından ayrı olarak müstakil bir dava konusu da yapılabileceği–
Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu-
Borçlu şirket ortağı, sermaye borcu yönünden şirkete karşı üçüncü şahıs sayılamayacağından, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesin yasal dayanağının bulunmadığı-
İİK.nun 89/4.maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığının genel hükümler çerçevesinde belirleneceği, diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, muaccel bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.