Alacaklının, İİK. 89/IV uyarınca «üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmasından dolayı tazminatla sorumlu tutulması» için icra mahkemesinde açtığı davada genel hükümlere göre yargılama yapılarak tacir olan tarafların ya da üçüncü kişi kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği–
Şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
İptal edilen haciz ihbarnamesi 2011/735 E. sayılı dosyadan çıkartılmış olup ödemenin de yine 2011/735 E sayılı dosyadan yapıldığı, bu durumda söz konusu işlemlerle ilgisi olmayan 2008/223 E. sayılı dosyadan muhtıra tebliği usulsüz olup bu nedenle muhtıranın iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Vekilin beyanından asil sorumlu tutulamayacağından, haciz ihbarnamesine vekil aracılığı itiraz edilmesi halinde "gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın beraatine kararı verilmesi gerektiği- Tazminata ilişkin dava ile ilgili olarak yargılamanın yapılabilmesi için harcının yatırılması gerektiği, şikayetçi tarafa eksik dava harcını yatırması hususunda süre verilip, harcın ödenmesinden sonra birinci haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle üçüncü şahısın asıl borçluya kesinleşmiş ve muaccel bir borcu bulunup bulunmadığı hususunda her iki tarafa ait ticari defter ve belgeler ile aralarındaki sözleşme hükümleri gözönüne alınarak bilirkişi raporu düzenlettirip sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerektiği-
Dava devam ederken kesinleşen icra mahkemesi kararları gereğince dava konusu paranın takip dosyasına ödenmesine sebep olan icra dairesi işlemlerinin iptal edilmiş olup, davanın konusunun kalmadığı ancak davacı tarafın davasında haklı olup, haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiği, davanın esası hakkında bir karar verilmediği için icra inkar tazminatına yer olmadığı gerekçesiyle mahkemece asıl ve birleşen dava ile ilgili olarak konuşu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun yasal süresi içinde yaptığı itiraz üzerine icra takibi durduktan sonra alacaklının “itirazın kaldırıldığına” ya da “itirazın iptal edildiğine” ilişkin bir karar sunmadıkça borçlunun hak ve alacaklarının haczi için 3. kişilere haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği-
İİK'nın 89/4 üncü maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir, diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, İİK’nun 89/1 inci maddesi kapsamında haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu- Üçüncü kişi şirketin, asıl borçlu şirkete, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için her iki tarafa ait tüm ticari defter ve belgeler ile 2016 yılına ait ticari defterlerle birlikte banka hesapları ile asıl borçlu ile üçüncü şahıs arasında düzenlenen sözleşme hükümleri de dikkate alınarak, (her iki şirketin 2016 yılına ait defter kayıtlarını oluşturan defter ve belgelerin, Fatura, Çek, Hakediş, Teminat Mektubu, Avansla ödemeleri, Banka dekontları vb. evrakların) üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun üçüncü şahıs şirketten kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri yerine, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
6183 s. K. mad. 79 gereğince açılan itirazın iptali ve alacak istemine ilişkin davada, haciz ihbarnamesinin taşınmaz kira sözleşmesi ile patent hakkının kiralanmasına ilişkin hak ve alacaklara ilişkin olduğu ve bi lirkişi raporundan davalının dava dışı vergi borçlusuna anılan sözleşmeler gereğince borcu bulunmadığının tespit edilmiş olduğu- 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirleneceği-
Davacı haciz ihbarnamesine itirazın doğru olmadığını ileri sürerek tazminat istediğinden davası İİK'nın 89/4. maddesinde ifadesini bulan tazminat davası niteliğinde olacağı, alacaklı 3. şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek tazminat isteyebileceğinden görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olacağı ve görev kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Birinci haciz ihbarnamesine üçüncü kişi tarafından itiraz edilmiş olması halinde, alacaklının İİK. mad. 89/4 gereğince tazminat davası açması mümkün olduğu ve bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir durum olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.