İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
- 17. HD. 14.01.2013 T. 3756/41
- 17. HD. 03.12.2012 T. 12446/13415
- 17. HD. 03.12.2012 T. 10853/13409
- 17. HD. 04.10.2012 T. 9560/10568
- 17. HD. 11.06.2012 T. 2981/7574
- 17. HD. 03.05.2012 T. 1228/5545
- 17. HD. 25.04.2012 T. 3034/5244
- 17. HD. 13.02.2012 T. 11387/490
- 17. HD. 24.11.2011 T. 8485/11120
- 17. HD. 27.10.2011 T. 8836/9949
- 17. HD. 25.10.2011 T. 4832/9725
- 17. HD. 18.10.2011 T. 4813/8452
- 17. HD. 27.09.2011 T. 3953/8312
- 17. HD. 07.07.2011 T. 2704/7246
- 17. HD. 10.05.2011 T. 12524/4592
- 17. HD. 10.05.2011 T. 12272/4573
- 17. HD. 26.04.2011 T. 11536/3959
- 17. HD. 15.02.2011 T. 8273/1217
Dava konusu mahcuzların, yargılama devam ederken yapılan ihalede alacaklının alacağına mahsuben alacaklıya satıldığı anlaşıldığından, İİK.nun 97/10. maddesi gereğince davanın konusu bedele dönüşmüş olup, buna göre, mahkemece satış bedelinin davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesi gerekeceği-
Haczin borçlunun yokluğunda ve davacı üçüncü kişiye ait olduğu tartışmasız bulunan işyerinde yapılması nedeniyle mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına sayılacağı-
3. kişi şirket yetkilisi ile borçlu arasındaki akrabalık bağı da nazara alındığında borçlunun haciz mahallinde hazır bulunmasının, tek başına, mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, somut olayda mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup, davanın İİK m. 97 gereğince 3. kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Temyize konu olayda, davacı 3. kişi ile borçlu arasında danışıklı işlem olduğu davalı alacaklı tarafından iddia edilmesine rağmen, davalı alacaklının delil olarak dayandığı ticaret sicil kayıtlarına göre borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ olmadığı, üçüncü kişi şirketin borcun doğumundan önce kurulduğu, borçlunun haciz adresinde faaliyetine devam ettiğine dair bir bilgi ve belge sunulmadığı anlaşılmakla, muvazaa iddiası ispat edilemediği gibi, dayanılan delillerle karinenin aksinin de ispatlanamadığı, aksine, davacı üçüncü kişinin delil olarak sunduğu ve usulüne uygun tutulan defterlerinde kayıtlı olan borçlu ile yaptıkları sözleşme devir bedelinin yatırıldığına dair banka dekontu ve faturalar üçüncü kişinin lehine olan karineyi desteklediğinden, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü gerekeceği-
Davacı 3. kişinin dayandığı ayırt edici özellikleri bulunmayan faturalar ve vergi levhasının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nin 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, uyuşmazlığın İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.