Davanın usulden reddi gerektiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı alacaklı yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, nispi vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olmakla beraber bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Haciz adresinin, borçlunun davalı 3.kişiye devrettiği işyerinin deposu niteliğinde olduğu, bunun yanında, davalı 3. kişinin farklı adreslerde açtığı şube adresleri de borçlunun daha öncesinde çalışıp terk ettiği adresler olduğundan, İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup, davanın İİK m. 99 gereğince alacaklı tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, bu yasal karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davalı 3. kişinin dayandığı, borcun doğumundan sonraki tarihleri taşıyan ve ayırt edici özellikleri bulunmayan faturalar ayrıca, haczin yapıldığı yere ilişkin borcun doğumundan sonraya ait adi nitelikteki kira sözleşmesi ve vergi levhası mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığından, davalı 3.kişi tarafından delil olarak sunulan bu belgelerin, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyeceklerinden, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü gerekeceği-
İstihkak davası sırasında, İİK.’nun 106. maddesindeki süreleri işlememesi nedeniyle, ‘satış istenmediği’ gerekçesiyle, davaya konu olan mallar üzerindeki haczin düşürülemeyeceği-
«İstihkak davasının kabulüne» ilişkin ilâmın kesinleşmeden uygulanamayacağı–
Hacizli traktörün trafik sicilinde kaydının bulunmaması halinde -Karayolları Trafik Yönetmeliği 35/c maddesi uyarınca- ancak «sahiplik belgesi» ile devrinin noterlerce yapılabileceği–
Delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereği yerine getirilmeden önce istihkak davasının kabul edilmiş olması halinde, tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerekeceği-
«Beyanlar hanesi»ndeki hakların, tescilin aksine aynî hak doğurucu nitelikte olmadığı–
Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasına karşılık alacaklı tarafından İİK. mad 97/17 gereğince, tasarrufun iptali davası açıldığı anlaşıldığından, tasarrufun iptali davasının bu dosya ile birleştirilerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Haciz yapılan adreste daha önce borçluların faaliyet gösterdiği, borcun doğumundan sonra aynı yerde borçlulardan birinin torunu, diğerinin ise yeğeni olan, davacı 3. kişinin aynı faaliyet konusuna sahip iş yerini açtığı, ödeme emrinin haciz mahallinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, İİK 97/a maddesinde düzenlenen karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu-
Haciz borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapılmış olduğundan mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu- İspat yükü üzerinde olan davacı üçüncü kişi şirketin ve borçlunun usulüne uygun tutulan defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda mahcuzlara ilişkin olarak sunulan fatura bedelinin davalı borçlu şirkete çekle ödendiği ve borçlu şirketin de aldığı çek ile kredi borcunu ödemiş olduğu, dolayısıyla aralarında gerçek bir satış ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından, üçüncü kişi davacının karinenin aksini ispat ettiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.