Haczedilmiş -taşınır/taşınmaz- mal hakkında açılan istihkak davalarına bakma görevinin icra mahkemesine (tetkik merciine) ait olduğu-
Temyize konu davanın, mülkiyetin tespiti davası olup, görevsizlik kararı veren ........ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin gerekçesinde belirtildiğinin aksine, İİK 96. maddesi uyarınca açılan bir istihkak davası olmadığı, anılan nitelendirmeye göre temyize konu davada görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi olmayıp, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, karara bağlanması gerekeceği, bu sebeple, karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, İcra Hukuk Mahkemesince davaya bakılıp işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yargılama devam ederken takip borçlusu şirket hakkında verilen iflas kararı kesinleşmiş olup, borçlu hakkındaki takipler ve hacizlerin İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca düştüğü, bu durumda istihkak davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına istihkak davasındaki haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davanın esasına yönelik bir karar verilmeden önce, "dava konusu haczin yapıldığı adresin haciz tutanağına doğru yazılıp yazılmadığı, haczin tam olarak nerede yapıldığı, haczin borçlu şirketlere ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılıp yapılmadığı" gerektiğinde yerinde yapılacak inceleme ile hacze katılan icra memurunun tanıklığı ile belirlenerek, mülkiyet karinesinin (İİK. mad. 97/a) kimin yararına olduğunun tespiti ile sunulan delillerin de buna göre değerlendirilmesi gerektiği- Davacı üçüncü kişi hacze konu malları devraldığına ilişkin adi yazılı eşya devir sözleşmesi ile fatura ve ödeme dekontları sunmuş olup, bilirkişi deliline dayandığı, yine davalı alacaklı vekilinin de borçlu ile üçüncü kişi arasında yapıldığı iddia edilen devrin ve devir bedelinin ödenip ödenmediğinin kontrolü açısından bilirkişi deliline dayandığı ayrıca davacı üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlem yapıldığı iddia edildiğine göre, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü faturaların dip koçanları ile davacı üçüncü kişi ile borçlunun tutması zorunlu ticari defterler getirtilerek aralarında daha öncesinde ticari bir ilişki bulunup bulunmadığı, mahcuzların ticari defterlerde (açılış kapanış tasdikleri de göz önünde bulundurularak) kayıtlı olup olmadığı, ödemelerin yapılıp yapılmadığı, haczedilen mahcuzların davacının dayandığı faturalarda ve adi yazılı eşya devir sözleşmesinde belirtilen menkuller olup olmadığının saptanması, yine davacı, menkullerin öncesinde borçlu şirkete ait iken diğer borçlu şirkete satıldığını iddia ettiğine göre, defter kayıtlarına göre bu iddianın doğruluğunun kontrolünün sağlanması, bu hususların yapılan ödemeler, vergi ve banka kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması, ayrıca borçlu şirketlerin ilk kuruluşlarından itibaren tüm ortakları ile hisse devirlerini ve faaliyet adreslerini gösterir ticaret sicil kayıt örnekleri getirtilerek, şirket ortak ve yetkilileri ile üçüncü kişi arasında organik bağ olup olmadığı, ayrıca faaliyet alanlarının hacze konu mallarla ilgili olup olmadığının açıkça saptanması, bu doğrultuda toplanacak delillerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dosyanın içeriğine, toplanan deliller ve tanık ifadelerine, davalı borçlu ve daha önceki kiracılarla otelin maliki arasında yapılan kira sözleşmelerine, 22.06.2010- 23.06.2010 tarihli haciz tutanağının 14. sayfasının 11. sırasındaki mahcuzdan sonraki mallar ile 05.07.2010 tarihli haciz tutanağının 4. sayfasının 4. sırasındaki malların; davalı alacaklı tarafından davalı borçluya satılıp teslim edilen, montajı yapılan, kullanılan mallar olup olmadığı, montajlanan bir kısım eşyaların olası kırılma bozulma nedeniyle yedek olarak muhafaza edilip edilmediği hususlarının belirlenmesi amacıyla; sözleşmeler, faturalar, tanık ifadeleri göz önünde bulundurularak, gerekirse otelde yeniden keşif yapılmak suretiyle inşaatçı ve mali müşavirden oluşan bilirkişilerden söz konusu mahcuzların davalı alacaklı tarafından davalı borçluya satılan mallar olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesi ve bundan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek davalı borçlu ile yapılan kira sözleşmesi sona ermeden haciz yapıldığı hususu da göz önünde bulundurularak ve hayatın olağan akışı da gözetilerek, söz konusu mahcuzların, davalı borçluya mı yoksa önceki kiracılardan kalan eşyalar ise davacı 3. kişiye mi ait olduğunun belirlenmesi gerekeceği-
Vergi levhası; sigorta prim bordroları, yoklama fişi, satış fişleri, fatura-lar ve tüm dosya içeriğinden işyerinin borcun doğumundan önce, üçüncü kişi tarafından açılıp işletilmekte olduğunun anlaşılması halinde, alacaklının açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekeceği—
Üçüncü kişinin istihkak iddiası reddedilmiş ise de dosya kapsamı itibari ile takibin talikine karar verilmediği alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal koşulların gerçekleşmediği dikkate alınmadan yazılı biçimde alacaklı lehine tazminata karar verilmesinin doğru görülmediği-
Borçlunun 3. kişi nezdindeki alacakları İİK'nun 106/2.maddesi uyarınca menkul hükmünde olup, haczi halinde borçlu ancak haczedilmezlik nedeniyle haczin kaldırılmasını talep edebileceği, haczedilen alacağın 3. kişiye ait olduğu hususunun ise İİK.nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası niteliğinde olup ancak 3. kişi tarafından ileri sürülebileceği-
Üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.