Haciz nedeniyle yapılan istihkak iddiası üzerine, icra müdürünün İİK'nun 97 ve 99. maddelerine ilişkin uygulaması ve kararına ilişkin şikayetin yedi gün içinde şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren yapılması gerektiği- Haciz sırasında şikayetçiler hazır olmadığı gibi kendilerine hacizle ilgili herhangi bir tebligat da yapılmadığından, haciz sırasında şirketi temsile yetkili olmayan çalışanın hazır olması da şikayetçi şirketin haczi öğrendiği sonucunu doğurmayacağından, mahkemece, şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İhtiyati tedbir konulmuş eşyalar hakkında açılacak istihkak davasına icra mahkemesinde (tetkik merciinde) değil, genel mahkemelerde bakılacağı-
Mahkemece davacı 3. kişi tarafa takip borçlusunu davaya dahil etmesi için HMK. mad. 119 uyarınca tensibin tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmişse de, davacı tarafa verilen kesin süreye uyulmaması durumunda ''mevcut taraf ve delil durumuna göre yargılamanın sürdürüleceği" ihtaratı yapıldığı halde, süreye uymayan davacı taraf aleyhine ihtarata aykırı olarak davanın reddine kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haciz sırasında karşılaşılan üçüncü kişinin «borçlunun eski eşi olduğunu, kocasından boşandığını» bildirip, boşanma ilamı ibraz etmesi halinde, alacaklıya -istihkak davası açması için- 7 günlük süre verilmesi gerekeceği–
İflâs tarihinden önce tapuya şerh verilmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak açtığı tescil davasını kazanan alıcının, bu karara dayanarak istihkak davası açabileceği–
Âdi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borcundan dolayı, «bu ortağın payı oranında», ortaklığa ait -iştirak halindeki mülkiyet konusu- mallara haciz konulabileceğinden, ortaklığa ait tüm mallara haciz konulması halinde, diğer ortaklar tarafından, «kendi payları oranında haczin kaldırılması» istemiyle istihkak davası açılabileceği–
«Takibin devamına» ilişkin icra mahkemesi kararının davacı üçüncü kişiye tebliğ edildikten sonra aynı kararın daha sonra ikinci kez davacıya tebliğ edilmiş olmasının birinci tebliğ ile doğan hukuki sonuçları ortadan kaldırmayacağı–
İcra memurunun takdir yetkisinin, İİK mad. 82 kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haczi istenen mal veya hakkın üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi olmadığı- Üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunabileceği veya diğer haciz alacaklısının, ilerde yapılacak sıra cetveline itiraz veya şikayet niteliğindeki başvurularında hacze iştirakın geçerli olmadığının ileri sürülebileceği-
Haciz üçüncü kişi şirketin şube adresinde yapılmış olmakla haciz adresinde borçluya ait herhangi bir belge de bulunmamış olduğundan, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğu- Alacaklı, borçlu şirket hakkında yapılan internet haber sayfaları, dergi röportajı ile borçlu ve üçüncü kişinin defterlerine dayanmış olmasına rağmen, mahkemece sadece üçüncü kişi şirketin defterleri sunulan faturanın mahcuza ilişkin olup olmadığı yönünden denetlenerek, üçüncü kişi ile borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı incelenmeksizin hüküm kurulmuş olduğundan, borçlu şirket ve üçüncü kişi şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılacak inceleme ile (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) üçüncü kişi ile borçlu arasında alacaklının iddia ettiği gibi konsinye satış ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususlarını da kapsayacak şekilde bilirkişi raporu alındıktan sonra, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Temyiz incelemesine konu olan ve İİK 99. maddesi uyarınca alacaklı tarafından açılan istihkak davalarında davanın, istihkak iddiasında bulunan 3. kişi ile dosyanın durumu dikkate alınarak borçluya karşı açılacağı, haciz tutanağı içeriğinden ve dava dilekçesi içeriğinden, davalı 3. kişi H.Ç. tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, buna rağmen alacaklı tarafça mahcuzun davalı tarafından muvaazalı şekilde 3. kişiye satıldığı iddia edilerek bu kişinin de dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği anlaşıldığından, mahkemece, dava dilekçesinde, davalı olarak gösterilen kişi hakkında taraf sıfatı (pasif husumet ehliyeti) yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.