8. HD. 08.10.2018 T. E: 2017/8651, K: 16932-
Amacı doğrultusunda hiç olmazsa başlangıç için yeterli mal özgülemeyen vakfın tesciline karar verilemeyeceği–
Vakıf senedinin 11. maddesi hükmüne göre kurucular kurulunun üyelerin yarıdan fazlası ile toplanması ve toplantıya "açılışta Yönetim Kurulu Başkanının başkanlık etmesi" gerektiği, oysa dava konusu kurucular kurulu toplantısına Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı’nın katılmadığı ve toplantı salt altı kişi ile yapılmış olup, buna göre toplantı ve karar yeter sayısının sağlanamamış olduğu-
İşveren tarafından sözleşmesi feshedilerek iş akdi dolayısı ile vakıf üyeliği sona eren davacının vakıfta birikmiş alacağının eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak istemi-
Mahkemece, vakfa özgülenen para ile gelir getirdiği ispatlanamayan ve denetlenemeyen taşınmaza ait hissenin, vakıf senedinin 3. ve 4. maddelerinde düzenlenen vakfın amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirecek düzeyde olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, tescili istenilen vakfa en azından başlangıç için yeterli olabilecek para ve malın miktarı belirlenip, bunun da vakfa özgülenmesi için davacı tarafa süre verilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
5263 Sayılı Yasa ile 3294 sayılı Yasanın 9. maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak, vakıf mütevelli heyetinin yeni oluşumunun senette düzenlenmesine değişiklikten önceki mütevelli heyetin karar vermesinin gerekeceği, buna göre, somut olayda senette değişiklik yapılmasına ilişkin vakfın yetkili organı tarafından alınmış bir senet değişikliği kararı olup olmadığının denetlenmeden karar verilmesinin doğru olmadığı-
Vakfedilen malın, amacın gerçekleştirilmesine en azından başlangıcı itibarıyla yeterli olmasının gerekeceği, tesciline karar verilen vakfa bir kurucuya ait olup gelir getirdiği yöntemince kanıtlanmayan taşınmazdaki pay ile bu taşınmazın bitişiğindeki yapıların özgülendiği, saptanan bu duruma göre Vakfa özgülenenler, vakıf senedinin 3. maddesinde yazılı olan vakfın amaçlarını gerçekleştirmeye yeterli olup olmadığı üzerinde gereği gibi durulup bu husus açıklığa kavuşturulmadan tescile karar verilmesinin doğru olmadığı-
İlçelerde kurulmuş olan davacı vakfın vakıf senedinin 9. maddesinde yapılacak değişikliğin ne şekilde olması gerektiği ayrıntıları ile yazılı olduğu halde yeniden düzenlenen değişiklik senedinde de illerdeki mütevelli heyetin oluşumuna ilişkin düzenlemeye yer verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Vakıflarla ilgili mevzuatta düzenlenen vakıf ile üyeler arasındaki davaların vakıf merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman mahkemece re'sen gözönüne alınması gerektiği- Kesin yetki kuralı gereği vakıf merkezinin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinin yetkili olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.