Dava konusu yer 2/B alanı ve maliki Hazine olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK.nun 984. maddesinde açıklanan zilyetliğin korunması davası niteliğinde olduğu, bu tür davalarda dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, mahkemece taraf delilleri toplanarak dava tarihi itibariyle üstün zilyetliğin hangi tarafta olduğu belirlenerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Yapı ve tesislere yönelik tecavüzün önlenmesi isteğine ilişkin açılan davada, davaya konu ... parsel sayılı taşınmaz mera nitelikli kamu orta malı olduğu; dava gerçek kişiler arasında görülmekte olup ... ya da köy tüzel kişiliğinin davada taraf durumunu almadığı, ... parselin zemininin mülkiyetine ilişkin herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı- ... ya da ilgili kamu tüzel kişiliğinin taraf olarak yer almadığı bu tür davalarda, davacı ve davalı tarafında bulunan gerçek kişiler arasında üstün hak yarışması yapılır ve üstün hakkını kanıtlayan lehine el atmanın önlenmesi hükmü kurulacağından, taşınmazın mera vasfında ve kamu malı niteliğinde bulunduğu, özel hukuk hükümlerine göre hak iktisabına yasal olanak bulunmadığı yönündeki ret gerekçesinin isabetsiz olduğu-
Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının talebinin Maliye Hazinesi adına tapuya kayıtlı taşınmazların kullanımına, yani zilyetliğine ilişkin olduğu, ortada idari bir işlem veya idari bir eylemin söz konusu olmadığı anlaşıldığından, TMK. mad. 981 vd.nda yer alan zilyetliğin korunmasına ilişkin hükümlerin uyuşmazlığa uygulanması ve davanın "adli yargı"da görülmesi gerektiği, mahkemece talebe ilişkin olarak "idari yargı"nın görevli olduğundan söz edilerek yargı yolu yönünden görevsizlik kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Müdahalenin öğrenilmesinden sonra açılan tecavüzün meni ve zilyetliğin korunması davasının o haksız eylemin sonlandırılmasına yönelik olduğu, o haksız eylem sona erdikten sonra yeniden meydana gelecek bir tecavüzün yeni bir davanın konusunu oluşturduğu, önceki müdahalenin yeni dava bakımından kesin hüküm olmayacağı gibi derdestlik itirazına da konu edilemeyeceği-
Dava hakkının; zilyedin fiili ve faili öğrenmesinden başlayarak 2 ay ve her halde fiilin üzerinden 1 yıl geçmekle düşeceği-
Konut sigorta poliçesi gereği ödeme yapan davalı sigortanın ödediği bedeli icra takibi sonucu ödemek zorunda kaldığı bedelin davalıdan tahsili istemi- Dava konusu taşınmazın kiracısının halefi olarak sigortacısına karşı açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğundan, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği-
Mirastan doğan iştirak halindeki mülkiyette, ortaklardan birinin ya da bir kaçının kendi adına MK.nun 618. maddesi hükmüne dayanarak üçüncü kişilere karşı açtığı müdahalenin men'i davalarında, davanın yürütülebilmesi için diğer ortakların muvafakatının alınması ya da MK.nun 581. maddesi uyarınca bir mümessil tayin ettirilmesinin gerekeceği-
İdarenin yasa ve yönetmelik hükümlerince yürütmekle yükümlü tutulduğu kamu hizmetinin tabii bir sonucu olarak kurulan ve idari bir nitelik taşıyan hak sahipliğinin tesbitine ilişkin işlemin yargısal tasarruf, bunun iptaline ilişkin davaya bakmaya ise idari yargının görevli bulunduğu-
İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-
“Fer’i zilyet” durumunda olan kiracıların hak ve yetkilerinin kapsamı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.