Davacının ferağ umudunu, kısmi ifanın gerçekleştiği tarihte mi yoksa dava tarihinde mi yitirmiş olacağı; burada varılacak sonuca göre davacının davasını zamanaşımı süresi içinde açıp açmadığı-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi uyarınca isim düzeltilmesine dair hükmün ilan edilmesi gerekeceği- Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesinin zorunlu olduğu-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt tarafların kabulleri ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı-
MK’nun 716. maddesi gereğince alınmış olan ilâmların (bu arada, şuf’a ilâmlarının) her zaman takip konusu yapılabileceği, bu ilâmların on yılda zamanaşımına uğramayacağına dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
Dosyada mevcut veraset ilamına göre, miras bırakanın dava dışı mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Mirasçılardan birisinin açtığı, miras bırakanın tapuda yazılı isminin düzeltilmesi davasına diğer mirasçıların da vekilleri aracılığı ile davacı yanında katıldıkları, bu suretle MK. 581. maddesinde öngörülen şartların yerine getirildiği, o nedenle iştirakin sağlandığına yönelik direnmenin doğru olduğu-
İfraz suretiyle oluşan parseller hakkında hüküm tesisi gerekeceği-
Sahte vekaletname ile oluşturulan yolsuz tescile dayalı tapu kaydında isim düzeltilmesinin istenemeyeceği-
Davanın tapu kaydında isim düzeltilmesi niteliğinde bulunduğundan ve bu tür davalarda mülkiyet nakline sebebiyet verilmemesi ve doğru sicil oluşturma ilkelerinin gözetilmesi gerektiğinden HMK hükümleri gereğince, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra, ilk olarak dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi; bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar vermek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, HMK'nin 320. ve devamı maddelerine göre ön inceleme duruşmasında yapılması gereken usul işlemleri tamamlandıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi ve bu aşamada iddianın esasının irdelenmesi, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli araştırma yapılarak, tanıkların dinlenmesiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacılar, tapu malikinin kendi mirasbırakanları olduğunu usulünce kanıtlayamadıklaırndan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.