Küçüğün annesinin kızlık hanesine annesinin aile soy ismi ile tescil edilmiş olmasının, çocukla koca arasında yasal olarak kurulmuş olan soybağını ortadan kaldırmayacağı-
Kocanın soybağının reddi davasını, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorunda olacağı-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözüleceği-
Soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu- Ana ile soybağının kurulması (doğuran kadının tespit edilmesi) hâlinde, çocuk ve doğuran kadın arasında soybağı doğrudan kurulacağına göre, davalıyı doğuran annenin öncelikle belirlenmesi gerektiği- Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesinin mümkün olduğu-  Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın "soybağının reddi" davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğu-  Davalının anne ve baba isimlerinin değişmesi durumunda miras durumunun da değişikliğe uğrayacağı, bir başka anlatımla davalının mirasçılıktan çıkarılması durumunun gündeme geleceği, bu itibarla ortaya çıkacak hukuki sonuçlar ve kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda doğru sicil oluşturulması zorunluluğu dikkate alındığında gerektiğinde DNA testinin yaptırılmasında yarar bulunduğu- Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesince "görevsizlik kararı" verildiği ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dosya kendisine gönderilen aile mahkemesince de görevsizlik kararı verilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine görev uyuşmazlığı yönünden Yargıtay 17. HD'nce; davanın niteliğine göre aile mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği, mahkemece merci tayini kararı sonrasında hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 8. HD.'nce bozulduğu ve mahkemece merci tayini kararı gereğince davanın soybağının reddi davası olarak kabulünün zorunlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı verildiği uyuşmazlıkta mahkemece davacı tarafından açılan davanın "nüfus kayıt düzeltim" davası olarak kabul edilerek işin esasına girilmesi ve davaya nüfus müdürlüğünün de katılımı sağlanarak deliller toplandıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
Soybağı ilişkisinde tanıyan; yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebileceği ve bu sebeplerin dışında tanıyanın tanımanın iptalini dava etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın, dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerekeceğinden, gerçek anne ve babanın tespitine ve soybağının kurulmasına dair istemin çözümünün öncelik taşıması nedeniyle, her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Usulüne uygun olarak verilmiş bir direnme kararının bulunmadığından, mahkemece, HMK.'nun 294, 297. ve 298. maddelerine uygun şekilde, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup buna aykırı direnme kararının usul yönünden bozulması gerekeceği-
Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak davanın, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olacağı-
Soybağının reddi davasının "kendiliğinden araştırma ilkesi" nin uygulandığı davalardan olduğu, koca tarafından açılan soybağının reddi davasının, çocuk ile ana aleyhine açılacağı, dava, çocuk ve ana aleyhine açılmışsa da; çocuğun ergin olmadığı ve ana/babası ile bu dava nedeniyle yarar çatışması bulunduğundan çocuğun davada temsili için, temsil kayyımı (TMK.md.426/2) atanmasının ve kayyımın davaya katılımının sağlanmasının zorunlu olduğu-
Davacının çocuklarının biyolojik babasının ... olduğu iddia edilerek çocukların baba isimlerinin ve soyisimlerinin düzeltilmesi ile nüfusa bu şekilde tesciline ilişkin açılan davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.