Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen tanımanın iptali istemi-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen koca tarafından çocuğun annesi aleyhine açılan soybağının reddine-
Baba olduğunu iddia eden davacının soybağının reddi davasını açabilmesi için, dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmüş veya gaipliğine karar verilmiş bulunması yahut da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması gerekeceğinden davacının, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek soybağının reddini isteme hakkının olamayacağı-
Soybağı ilişkisinde tanıyan; yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebileceği ve bu sebeplerin dışında tanıyanın tanımanın iptalini dava etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Soybağının reddine ilişkin davada, kısa kararda hakkında hüküm kurulmuş olan kişi hakkında gerekçeli kararda hüküm kurulmamasının ve diğer bir kişinin kimlik bilgilerinin kısa karardan farklı ve hatalı yazılmasının her iki hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturduğu-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan soybağının reddine-
Soybağının reddi ve babalık kararı verilmesi istemine ilişkin davanın duruşma açılarak, davalı taraf dinlenerek incelenmesi gerektiği-
Türk Medeni Kanununun 289. maddesine göre,:“koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorunda olduğu, çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olduğu, gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlayacağı - TMK.'nun 289. maddesinde öngörülen süre hakdüşürücü süre olup, hakim tarafından resen dikkate alınması gerekeceği, davacı, gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığını iddia ve ispat etmiş de olmadığından, açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Soybağı düzeltimine ilişkin davada babalık yönünden başından itibaren bir kuşkunun mevcut olduğu, bu farklılıklar karşısında; nüfus kaydındaki hem ana hem de baba adının değiştirilmesini istendiği böyle bir durumda; gizlenen nedenin kanıtlanmasının (gizlenen nedenin kanıtlanması için yeterli delil gösterilmemiş veya sunulan deliller inandırıcı bulunmamışsa genetik incelemeye de başvurulması gerekebilecektir) yeterli olacağı, soybağının düzeltilmesine yönelik davalarda ise; çoğu zaman bir örtülü neden sözkonusu olmayacağı gibi; hakimin re’sen araştırma ilkesinin (TMK.md.284/1) sonucu olarak, kanuni karineleri (TMK.md.287,288.290.302) göz önünde tutarak genetik araştırma yapmasının (6100 s.HMK.md.292, TMK.Md.284/2) da zorunlu olacağı, bu açıklamaların sonucu olarak, temyize konu davanın bir nüfus kayıt düzeltim davası niteliğinde olduğunun kabulünün gerekeceği-
Soybağının reddi davalarında en önemli delilin DNA testi olduğu harç yatırılmasa bile ayrıca masrafı daha sonra haksız çıkan taraftan alınmak üzere hazineden karşılanması suretiyle gerekli raporların temin edilebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.