8. HD. 24.09.2019 T. E: 2017/15589, K: 7987-
Taraflar arasında yapılan taksim sözleşmenin geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar söz konusu taksim sözleşmesi uyarınca bırakılan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının sözleşme uyarınca iptal ve tescili isteğinde bulunmuştur. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, hükmolunan paylar taksim sözleşmesine uygun belirlenmemiştir. Mahkemece davaya konu parsellerde taksim sözleşmesinin hatalı yorumlanması ile sözleşme gereği hak sahibi olan mirasçılarının paylarının ortadan kaldırılması suretiyle ve istek aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
8. HD. 01.07.2020 T. E: 2017/12770, K: 4294-
Davalının, murisin parasının harcandığını savunduğu, bu savunmasını tarafların anne kız olması sebebiyle tanık dahil tüm delillerle ispatlayabileceği-
TMK'nın 676. maddesi uyarınca mirasçılar arasında yapılan miras taksiminin yazılı olması zorunlu olduğu, somut olayda, yazılı bir miras taksim sözleşmesi yapılmış olmadığı, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, vekâlet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle temliklerin yapıldığı da açık olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
TMK.nın 676 ve müteakip maddelerine dayalı miras taksim anlaşmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteği-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında temyiz süresi ile ilgili olarak ve yargılama giderlerine ilişkin çelişki yaratıldığı, bu durumun başlı başına bozma sebebi olduğu-
Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeniyle belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu- Miras payı devir senedinde yer alan bedelin, denkleştirici adalet kuralları gereğince TEFE-ÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması ondan sonra davacı vekilinin bedel isteği konusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, denkleştirici adalet ilkesi gözetilmeksizin yapılan hesaba dayalı olarak kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Miras payının devrinin mirasbırakanın sağlığında, onun onay ve katılımı ile hukuki sonuç doğuracağı, ancak sözleşmenin tanzimine ka-tılan tanıklardan biri aynı zamanda köy ihtiyar kurulu üyesi ise, söz-leşmenin geçersiz olacağı -
Çekişmeli taşınmazda tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi veya fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, hatta taşınmazda davacının kullandığı ve kullanabileceği bir yerin bulunmadığı, taşınmazın tümünün davalı tarafından kullanıldığı anlaşıldığından davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.