3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
Çekişme konusu taşınmazın değerine göre tapu iptal ve tesciline ilişkin davaya bakma görevinin Mersin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olması nedeniyle görevsizlik kararının verilmesinin gerekeceği-
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesinin gerekeceği, görevin kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulacağı-
Binanın bir kısmının mal ayrılığı rejiminin, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde inşa edilmesi durumunda; öncelikle, mal ayrılığı rejiminin sona erdiği 01.01.2002 tarihi itibarıyla gelinen inşaat seviyesi oran olarak belirlendikten sonra, bu dönemdeki inşaat yapımına 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak her bir eşin gerçekleştirdiği katkı oranları ayrı ayrı tespit edilmesi gerekeceği, eşlerin mal ayrılığı rejimi dönemi için tespit edilen bu katkı oranları, 01.01.2002 tarihinde başlayacak olan edinilmiş mallara katılma rejimi dönemine, o eşin kişisel malı olarak geçirilerek, 4721 sayılı TMK'na göre belirlenecek olan değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak miktarlarının tespitinde gözetileceği-
Menfi tespit ve istirdat davalarının genel hükümlere tabi olduğu ve göreve ilişkin özel bir hükmün öngörülmediği-
Katkı payına ilişkin davada, eşlerin Almanya'da ve Türkiye’de çalıştığı süre ve gelir durumlarını gösteren belgelerin bulundukları yerlerden istenip, edinme tarihindeki katkı oranlarının belirlenmesi ve bu oranın dava tarihindeki değerleri ile çarpılarak tarafların katkı payı alacağının hesaplanması gerekeceği-
Mahkemece davacının katılma alacağı talebi kısmen kabul edilerek alacağa hükmedildiğine göre; kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen bölüm üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Katkı payı alacağına konu taşınmaz için meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı-
Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde, bağımsız bölümlerin alım değerinin %15,95’inin davacı kadının kişisel malı niteliğindeki taşınmazın satışından gelen para ile karşılandığı, bunun dışında kalan alım değerinin %84,05’lik kısmının ise bir bölümünün davacının kişisel malı niteliğindeki diğer taşınmazın 1/2 payının satışından elde edilen para, bir bölümünün ise bankadan çekilen 45.000 Euro kredi ile karşılandığı anlaşıldığından, mahkemece davacı lehine %15,95’lik oran karşılığının katkı payı-değer artış payı olarak verildiği ve Daire onamasından da geçtiği gözetilerek, bakiye %84,05’lik oranın ne kadarlık kısmının taşınmazın 1/2 payının satışından, ne kadarlık kısmının bankadan çekilen 45.000 Euro kredi ile karşılandığı açıklığa kavuşturulup bu bölümler oransal olarak tespit edildikten ilgili taşınmazın 1/2 payının satışından gelen bölümün ve yine 45.000 Euro kredinin boşanma dava tarihi sonrasına isabet eden payı karşılığının davalı lehine denkleştirmede kişisel malı olarak dikkate alınması, kredinin evlilik birliği içine isabet eden 79/120 oranın belirlenecek karşılığı ile dava konusu bağımsız bölümlerin karar tarihine en yakın belirlenen miktarının birlikte değerlendirilip, artık değer ve neticesinde davacının katılma alacağının bu bölüm gözetilerek belirlenmesi ve talep ile kazanılmış haklar da gözetilerek hüküm kurulması gerektiği-
8. HD. 18.03.2019 T. E: 2018/680, K: 2842-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.