3561 sayılı Kanun uyarınca Hazine vekilinin mülkiyeti Hazine'ye ait olmayan dava konusu taşınmazda, Hazine'nin hak ve menfaatlerinin korunması yanında nerede ve kim oldukları tespit edilemeyen gerçek kişi maliklerin hak ve menfaatlerinin de korunması sonucunu doğuracak şekilde mahallin en büyük mal memurunun yönetim kayyımı atanması için açtığı davada yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu, başvurma harcıyla maktu peşin harç ödenmedikçe, davaya devam edilemeyeceği-
Mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin davanın müstakil aile mahkemelerinin kurulmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemelerince bu sıfatla yapılması gerektiği-
Dava konusu taşınmaz mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alındığından, davacının talebi katkı payı alacağı niteliğinde olduğu halde uyuşmazlık konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri yerine keşif tarihindeki değerinin esas alınmasının doğru olmayacağı-
8. HD. 21.02.2018 T. E: 2016/7875, K: 2568-
TMK'nun 6. maddesine göre, iddia eden iddiasını ispatla mükellef olduğu- Katkı payı davalarında katkı oranı bulunurken; tarafların dava konusu mal varlığı değerinin edinildiği tarihe kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirlenmesi gerekeceği-
Hayat sigortası ile ilgili ödemenin boşanma dava tarihinden sonra ödenmesi sebebiyle mal rejimi sona erdiğinde henüz davalının malvarlığında olmadığından tasfiyeye katılamayacağı- Terditli açılan davaların niteliği gereği ancak isteklerden biri hakkında hüküm kurulabilmekte olup, tek vekalet ücreti takdir edileceği, ancak davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi halinde reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin mümkün olduğu-
8. HD. 20.03.2018 T. E: 2017/12836, K: 9669-
TMK'nun 235/1 maddesi uyarınca mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiye için hesaba katılacağı husus nazara alınarak mal rejiminin sona ermesinden yaklaşık dört ve iki yılı aşkın bir süre önce satılan taşınmazların tasfiye esnasında mevcut olduğu ya da başka malvarlığının edinilmesinde kullanıldığı davacı tarafça ileri sürülüp kanıtlanamadığına ve ayrıca davacı tarafça 4271 sayılı TMK'nun 229. maddesindeki hususların somut olayda gerçekleştiği de ispatlanamadığına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Katılma alacağı istekli davalarda, eklenecek değerlerden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın toplam değerinden, mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin yarısı üzerinden tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerektiği-
Tasarrufun iptali istemli davada, davacı tarafından davalı koca aleyhine açılan katkı payı alacağına ilişkin davanın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği- Katkı payı alacağına hükmedilmesi halinde o alacak ve fer’ilerin de eklenerek davacının tüm (boşanma sonucu nafaka, tazminat, katkı payı ...v.s alacak ve fer’ileri) alacak ve ferileriyle sınırlı olma koşulu ile dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.